infant

  1. Noun, Child Care bebek, süt çocuğu, yürümeye başlamamış çocuk.
  2. Law reşit olmayan (21 yaşından küçük) kimse.
  3. acemi/toy kimse, bir işe yeni başlayan kimse.
  4. bebeklere/küçük çocuklara özgü.
    infant class: küçükler sınıfı.
    infant school: ana okulu.
  5. başlangıç çağında bulunan şey.
oto koltuğu yükseltici Noun, Child Care
yükseltici oto koltuğu Noun, Child Care
çocuk oto koltuğu Noun, Child Care
çocuk araba koltuğu Noun, Child Care
sıbyan mektebi Noun, Education-Training
reşit olmayan bir kimseye verilen kredi
süt çocuğu
reşit olmayan hissedar
on altı yaşından küçük çırak
reşit olmayan lehdar
zıbın Noun
erken kapitalizm
bebek oto koltuğu Noun, Child Care
bebek araba koltuğu Noun, Child Care
yeni sömürge
bebek ölüm oranı
bebek maması Noun, Child Care
bebek maması Noun, Child Care
bebek endüstri Noun, Economics
bebek sanayi Noun, Economics
yeni doğan sanayi Noun, Economics
yavru sanayi Noun, Economics
yeni doğan sanayi I
yavru sanayi tezi Noun
bebek ölüm oranı
yeni doğan bebeklerde ölüm oranı
bebek ölüm oranı
bebek gözlemi Noun, Psychoanalysis
rüştünü ispat etmemiş a b
rüştünü ispat etmemiş ortak
reşit olmayan davacı
harika çocuk
(Br) yuva
reşit olmayan hissedar
yeni doğan devlet
yuva öğretmeni
bebek bakımı
göbek bağı
reşit olmayan birinin yaptığı sözleşme
küçüklerin yaptığı akit
reşit olmayan kimsece yapılan sözleşme
(US) küçük ticarethane
ani bebek ölümü sendromu Noun, Medicine