infiltrate

süz(ül)mek, sız(dır)mak, sızıp içeri geçmek.
gizlice sok(ul)mak/girmek, nüfuz etmek.
The enemy infiltrated our land. We infiltrateed men into enemy's
country. The intelligence staff had been infiltrated by spies.
(fikir) kafasına girmek, zihninde yer etmek.
infiltrator ile ayni anlama gelir. süz(ül)en, sız(dır)an, gizlice sok(ul)an/giren, nüfuz eden şey.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

bir teşkilata gizlice girmek Verb

düşman hatlarına gizlice girmek Verb

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish