insecurity

  1. Noun güvensizlik
  2. Noun güvensizlik, emniyetsizlik.
  3. Noun güvencesizlik, güvenmezlik, güvenmeme.
  4. Noun endişe, korku, kendine güvenmeme, kendinden şüphelenme, kararsızlık.
    A feeling of insecurity kept
    him from becoming friendly with the stranger.
  5. Noun güvencesiz/güvenilmez şey, güven vermeyen nesne.
    Insecurities of life.
ekonomik güvensizlik
iş güvensizliği
iş güvensizliği
iş güvensizliği
hisse senedi fiyatlarının istikrarlı olmayışı
kira durumunun güvensizliği
piyasanın kararsızlığı