intermediate

  1. ara, mutavassıt, aradaki.
    the intermediate examination: ara sınavı.
    the intermediate stages of the development.
  2. orta boy (otomobil).
    an intermediate car.
  3. ortadaki, orta seviyede bulunan, orta (derecedeki), iki şey/şahıs arasında bulunan.
  4. iki olay arasında geçen zaman.
  5. orta (sınıf, derece, durum vb.).
    intermediate courses: orta seviyedeki dersler.
    intermediate
    frequency
    rad. orta frekans.
    intermediate-range balistic missile: orta (800-1500 deniz mili) menzilli güdümlü mermi.
    intermediate school: ortaokul.
  6. aracı, arabulucu, mutavassıt.
  7. ortaboy araba/otomobil.
  8. Intransitive Verb arabulmak, aracılık/arabuluculuk yapmak, tavassut etmek, müdahale etmek, araya girmek.
Diğer ara ürünlerin toptan ticareti (NACE kodu: 46.76) Noun, Trades-Professions
ara parça
(Br) sanayi teşvik bölgesi
sanayi teşvik bölgesi
belirli vadesi olmayan ihbarlı tahvil
aracı simsar
aracı alıcı
aracı satın alan
aracı taşımacı
ara renk Noun, Textile Industry
ara giderler Noun
orta vadeli kredi
(US) Devlet Tarım Bankası Noun
ara çevrim
(US) ara istasyon
ara finansman
ara biçim (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
ara malları Noun
ara mallar Noun
(US) dördüncü
altıncı sınıflar Noun
üzerinde bir asalağın bir süre yaşayıp eşeysiz ürediği canlı organizma.
ara konak Noun, Virology
ikincil konak Noun, Virology
ara ciranta
önceden yapılan tavizat
ara girdi
ara gecikme
ara talimat
(bir ürünün üretilmesi için gereken) bozarak değiştirme süreci
ara liman
ara limanı
ara mevki I
yarı mamul
orta menzilli füze
ara sonuç
(US) orta okul
aracı satıcı
ara satıcı
ara aşama
ara istasyon
(bilgisayarda) ara bellek
(US) yarı mamuller için aracı
(US) aktarma bileti
avara dişlisi
otoyol resmi
otoyol resimi
ara ticaret
ara muameleler Noun
ara değer
aracı tanık
göreceli olarak kısa bir vade sonunda ödenecek olan borç
(US) Federal Aracı Kredi Bankası Noun