isolate

ayırmak, ayrı yerlere koymak, tecrit etmek, çevre ile bağlantısını/ulaşımını kesmek.
Several villages
in the East have been isolated by heavy snowfall.
Medicine tecrit etmek, karantina altına almak, başkalarıyla temasını menetmek.
When a person has an infectious
disease, he is usually isolated.
(bir maddeyi) arıtmak/tasfiye etmek, başka maddelerden ayırmak, saf olarak elde etmek.
They have isolated
the bacterium in its pure form.
Electronics yalıtmak, izole/tecrit etmek, yalıtkan madde ile kaplamak.
to isolate a wire.
yalnız, tek başına, herkesten ayrı/uzak (kimse).
Standing there, isolate and still.
arıtılmış, saf olarak elde edilmiş madde.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

isolate from

ayırmak Verb

isolate oneself from

tecerrüt etmek Verb

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish