kararli

Turkish-English Phrases

...'e kararlı olmak
to be hell-bent on ... Verb
bilmeye kararlı olmak
to be determined to know Verb
bir şeyde kesin kararlı olmak
to be quite decided about sth Verb
bir şeye karşı kararlı olmak
to be strong against sth Verb
bir şeye oldukça kararlı olmak
to have a good mind Verb
bir şeyi yapmaya kararlı olmak
to be set on doing sth Verb
birşeye doğru kararlı bir şekilde yürümek
to strike out for something Verb
birşeye doğru kararlı bir şekilde yüzmek
to strike out for something Verb
bulmaya kararlı
searching
enerjik ve kararlı kişi
ball of fire
her zamankinden çok kararlı olmak
to be more determined than ever Verb
iki kararlı durum
bistable
isteğini her koşul altında yapmaya kararlı
do or die
kararlı
hell- bent on
kararlı
stable
kararlı
four square
kararlı
feisty Adjective
kararlı
gritty Adjective
kararlı
sturdy
kararlı
dead set
kararlı
steely
kararlı
resolved
kararlı
strong minded
kararlı
stout
kararlı
decided
kararlı
resolute
kararlı
gutsy
kararlı
stabilized
kararlı
purposeful
kararlı
stout hearted
kararlı
scrappy
kararlı
decisive
kararlı
uniform
kararlı
doughty Adjective
kararlı
determined
kararlı
firm of purpose
kararlı
unvarying
kararlı
tenacious Adjective
kararlı
poised
kararlı
purposive
kararlı
set
kararlı
stabile
kararlı
staid
kararlı
steady
kararlı
bound
kararlı
changeless
kararlı
dern
kararlı
determinate
kararlı
even
kararlı
hard-core
kararlı
militant
kararlı
pertinacious Adjective
kararlı biçimde
steadily Adverb
kararlı bir şekilde
purposefully Adverb
kararlı bir şekilde
firmly Adverb
kararlı bir şekilde
in a decided tone
kararlı bir şekilde
steadily Adverb
kararlı bir şekilde
decisively Adverb
kararlı bir şekilde
adamantly Adverb
kararlı bir şekilde
definitely Adverb
kararlı bir şekilde
decidedly Adverb
kararlı bir şekilde
pertinaciously Adverb
kararlı davranış
unbending attitude
kararlı davranmak
to put the boot in Verb
kararlı denge
stable equilibrium
kararlı devrim saldırısı
putsch
kararlı fiyat
stable price
kararlı hale gelmek
to even out Verb
kararlı istek
get up and go
kararlı olmak
to know one's mind Verb
kararlı olmak
to mean Verb
kararlı para
stable currency
kararlı şekilde davranmak
to bear up Verb
kararlı ve uzlaşmacı olmayan adam
hatched man
statik olarak kararlı
statically determinate Adjective, Construction
yapmaya kararlı olmak
to be bent on doing Verb
yüzü kararlı bir ifade almak
to put on a firm countenance Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

kararlı
Bir husus ... vermiş olan