koltuk

Turkish-English Translation

  1. seat
  2. chair
  3. armchair
  4. flattery
  5. fauteuil
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(uçakta) uyuklama koltuğu
slumberette
arka yolcu koltuğu
rear passenger's seat Noun, Transport
bebek araba koltuğu
infant car seat Noun, Child Care
bebek araba koltuğu
baby car seat Noun, Child Care
bebek oto koltuğu
infant car seat Noun, Child Care
bebek oto koltuğu
baby car seat Noun, Child Care
büro koltuğu
office chair
çocuk araba koltuğu
child car seat Noun, Child Care
çocuk oto koltuğu
child car seat Noun, Child Care
oto koltuğu yükseltici
booster seat Noun, Child Care
otomobil koltuğu
car seat
otomobilin arka koltuğu
(Fr.) tonneau
oturaklı hasta koltuğu
bath chair
parter koltuğu
orchestra stall
pilot koltuğu
pilot seat Noun, Aviation
sahibince kullanılan tekerlekli sakat koltuğu
invalid carriage
sakat koltuğu
invalid chair
şeref koltuğu
seat of honour
şeref koltuğu
complimentary seat
şöför koltuğu
driver's seat Noun, Transport
sürücü koltuğu
driver's seat Noun, Transport
yolcu koltuğu
passenger seat
yükseltici oto koltuğu
booster seat Noun, Child Care
(araba) ayarlanabilir koltuk
sliding- seat
arka koltuk
back seat Transport
arka koltuk
rear seat Transport
arkası ve yanları yüksek koltuk
wing chair
ayarlanabilir koltuk
adjustable seat
ayarlı koltuk
sliding seat mechanism
ayarlı koltuk
adjustable seat back
bank koltuk
bench seat Noun, Transport
bir yer işgal etmek yatar koltuk
to occupy a seat reclining seat
çanak biçiminde koltuk
bucket seat
döner koltuk
swivel chair
katlanabilen koltuk
foldable seat Noun, Transport
katlanır koltuk
foldable seat Noun, Transport
ön koltuk
front seat Transport
oturacak yeri iyi beslenmemiş koltuk
poorly cushioned seat
pulman koltuk
seat with an adjustable back (in busses , trains , airplanes etc
sepet örgülü hasır koltuk
wicker chair
tekerlekli koltuk
wheel chair
tekli koltuk
single seat Noun, Transport
turist mevki koltuk
economy seat
uçakta tehlike anında pilotu fırlatan koltuk
ejection seat
yaylı koltuk
cushioned seat
yazı tablalı koltuk
tablet-arm chair Noun, Construction
koltuk altı
underarm Noun, Anatomy
koltuk altı
armpit Noun, Anatomy
koltuk altı
axilla Noun, Anatomy
koltuk altı gibi çukur yer
pit
koltuk arkalığı
seat-back Noun, Transport
koltuk arkalığı
backrest Noun, Transport
koltuk ayırtmak
to book a seat Verb
koltuk başlığı
headrest
koltuk değneği
crutches Noun, Medical Equipment
koltuk değneği
crutch Noun, Medical Equipment
koltuk değneği kullanmak
to be on crutches Verb, Medicine
koltuk değneğiyle yürümek
to be on crutches Verb, Medicine
koltuk halatı
breast-line
koltuk halatı
(mar) breast fast
koltuk işi
sedentary employment
koltuk kafalığı
headrest Transport
koltuk kafalığı
head restraint Transport
koltuk kafalığı
head rest Transport
koltuk meyhanesi
penny gaff
koltuk minderi
seat cushion Noun, Transport
koltuk politikacısı
armchair politician
koltuk politikacısı
holiday politician
koltuk takımı
sofa set Construction
koltuk vermek
to flatter someone to his face Verb
koltuk yöneticisi
desk-bound executive
subayın süs için koltuk altında taşıdığı değnek
swagger stick
uçak koltuk numarası
flight seat number
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Vücutta omuz ... birleştiği yer
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.