labor

English-Turkish Translation

  1. Noun, Economics iş
  2. çalışma, iş, emek, sây, gayret.
    Minister/Ministry of labor = labour = Secretary/Department of labor
    = labour
    ABD Çalışma Bakanı/Bakanlığı.
  3. zahmet, meşakkat, sıkıntı, zorluk.
  4. iş gücü, işçiler, işçi sınıfı.
    labor = labour market: işçi piyasası.
    labor = labour shortage:
    işçi kıtlığı.
    labor = labour party: işçi partisi.
  5. görev, yapılması gereken iş.
    the 12 labor = labours of Hercules.
  6. Medicine (a) doğum sancısı, doğumda rahimin kasılması.
    labor = labour pains. (b) bu sancıların aralık ve süresi.
  7. Maritime Traffic çalkantı, fırtınada geminin şiddetle çalkalanması.
  8. çalışmak, iş yapmak.
    He labor = laboured all day in the mill.
  9. labor = labour under: sıkıntı/zahmet çekmek, sıkıntıya katlanmak. to labor = labour under difficulties:
    güçlüklere göğüs germek.
  10. doğurmaya çalışmak, doğum sancısı çekmek.
  11. (gemi) çalkalanmak, sallanmak, yalpa yapmak.
    The ship labor = laboured in the high waves.
  12. ayrıntılarına girmek, teferruata dalmak/boğulmak, ayrıntılar/teferruat üzeride durmak.
    I will not
    labor = labour the point: İşin ayrıntılarına girmeyeceğim.
    The speaker labor = laboured the point so much that we lost interest.
  13. yormak. sıkıntı/eziyet vermek, yük olmak.
  14. güçlükle ilerlemek/yürümek.
    The lame man labor = laboured past. A fat man labor = labouring up the stairs.
  15. toprağı sürmek/işlemek/ekmek, tarım yapmak.
  16. iş+, işçi+, çalışma+, işçilerle/çalışma ile ilgili.
    labor = labour negotiations.
    labor = labour
    reform: çalışma reformu.
  17. … için uğraşmak, çabalamak, emek/gayret sarfetmek, emek vermek, emekle meydana getirmek.
    to labor
    = labour for peace/in the cause of peace: barış için çabalamak.
    labor = labour for the happiness of mankind: insanlığın mutluluğu için uğraşmak.
  18. çalışarak, uğraşarak, gayret sarfederek, emek vererek, zahmetle, sıkıntı ile, güçlükle.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

child labour
çocuk işçiliği Noun, Rights-Freedoms
forced labour
zorla çalıştırma Noun, Rights-Freedoms
international labour law
uluslararası iş hukuku Noun, Law
labor-capital conflict
emek-sermaye çelişkisi Noun, Economics
cheap labor
ucuz emek
child labor
çocuk çalıştırılması: yasaların izin verdiği yaştan küçük çocukların işçi olarak kullanılması Noun
child labor
çocuk emeği Noun, Law
child labor
çocuk işçiliği Noun, Law
common labor
vasıfsız işçilik
Department of Labor
Çalışma Bakanlığı. Noun
division of labor
iş bölümü
efficiency of labor
emeğin verimliliği Noun
forced labor
angarya Noun
forced labor
cebri çalıştırma
free movement of labor
emeğin serbest dolaşımı
hard labor
kürek cezası, mahkûmlara zorla yaptırılan iş. Noun
international division of labor
uluslararası iş bölümü Noun, Economics
manual labor
amelelik, ağır iş(çilik), el ile yapılan iş.
Ministry of Labor
Çalışma Bakanlığı Noun
organized labor
örgütlenmiş işçiler, birlik/sendika kurmuş işçiler. Noun
parts and labor
parça ve işçilik Noun, Automobiles
prohibition of forced labor
zorla çalıştırma yasağı Noun, Employment
right of labor
çalışma hakkı Noun
skilled labor
vasıflı işgücü
slave labor
(a) esir/mahpus işçiler, zorla çalıştırılan işçiler, (b) esir işi, zorla yaptırılan iş.
stoop labor
eğilerek yapılan iş (yerden meyve/sebze toplamak gibi).
unskilled labor
(a) kaba iş, ince hüner istemeyen iş, (b) kaba işçiler, kaba işte çalışanlar.
labor a jury
jüriyi etkilemek Verb
labor a point
bir nokta üzerinde gereğinden fazla durmak Verb
labor agreement
toplu sözleşme Noun, Law
labor allocation
işçi tahsisatı Noun
labor an argument
bir iddia üzerinde gereğinden fazla durmak Verb
labor and capital
emek ve sermaye Noun
labor arbitration
işveren-işçi anlaşmazlıklarına yönelik tahkim Noun
labor arrangements
çalışma düzenlemeleri Noun
labor bank
sendika bankası Noun
labor batallion
işçi komandoları Noun
labor battalion
amele taburu Noun, Politics-Intl. Relations
labor boycott
iş boykotu Noun
labor budget
maaş bütçesi Noun
labor camp
mecburî iş kampı, tutukluların zorla çalıştırıldıkları cezaevi. Noun
labor camp
seyyar tarım işçileri kampı. Noun
labor case
iş davası Noun
labor charges
işçilik masrafları Noun
labor circles
işçi çevreleri Noun
labor college
işçi yüksek okulu
labor colony
ceza sömürgesi Noun
labor committee
sendika komitesi Noun
labor contract
iş sözleşmesi Noun, Law
labor copartnership
işçinin kazançtan pay alması Noun
labor cost
işçilik maliyeti Noun
labor cost
işçilik giderleri Noun, Accounting
labor cost index
işçilik maliyeti endeksi Noun
labor cost ratio
işçilik maliyeti oranı Noun
labor cost trend
işçilik maliyeti trendi
labor cost trend
işçilik maliyetinin seyri Noun
labor council
iş konseyi Noun
labor court
iş uyuşmazlıklarının mahkemesi
labor court
iş mahkemesi Noun, Law
Labor Day
İşçi günü, Çalışma bayramı: Eylül ayının ilk Pazartesi (resmî tatil). Labour Day Noun
labor demand
işgücü talebi Noun
labor demand
işçi talebi Noun, Economics
Labor Department
Çalışma Bakanlığı Noun
labor displacement
makineleşme Noun
labor dispute
işçi-işveren uyuşmazlığı Noun, Management
labor dispute
işçi-işveren ihtilafı Noun
labor dispute
iş uyuşmazlığı
labor dispute
işçi-işveren anlaşmazlıkları Noun
labor disturbances
işçi-işveren sorunları Noun
labor economics
çalışma ekonomisi Noun, Economics
labor efficiency
işçilik verimi Noun, Economics
labor employment cost
istihdam maliyeti Noun
labor estimate
işçi maaş tahmini Noun
labor exchange
iş ve işçi bulma kurumu Noun
labor exertion
beden çalışması Noun
labor for ....
... üzerinde gereğinden fazla durmak Verb
labor force
işgücü Noun
labor glut
aşırı işgücü talebi Noun
labor grade
gerekli ehliyet derecesi Noun
labor hoarding
işçi yığılması Noun, Economics
labor item
işçi maaşı kalemi Noun, Accounting
labor jurisdiction
iş davalarına bakma yetkisi Noun, Law
labor law
iş kanunu Noun
labor law
iş hukuku Noun, Law
Labor Law
İş Kanunu Proper Name, Law
labor law violator
iş kanununa karşı gelen
labor leader
sendika yöneticisi Noun
labor legislation
iş mevzuatı Noun
labor majority
işçi partisi çoğunluğu Noun, Politics-Intl. Relations
labor management
personel politikası Noun, Management
labor market
emek piyasası
labor market area
akaçlama havzası Noun
labor market policy
işgücü piyasası politikası Noun
labor material
çalışma malzemesi Noun
labor member
işçi partisi milletvekili Noun
labor movement
işçi hareketi, örgütlenmiş işçiler, bunların program ve politikaları. Noun
labor needs
işgücü gereksinimi Noun
labor of love
severek/seve seve yapılan iş, çıkar karşılığı değil zevk için (gönüllü) yapılan iş. Noun
labor omnia vincit
çalışmakla her amaca ulaşılır (Oklahoma'nın simgesözü).
labor organization
sendika Noun
labor organization
işçi örgütü
labor organization
işçi kuruluşu
labor organization
işçi teşkilatı Noun
labor pains
doğum sancıları/ağrıları. Noun
labor party
işçi partisi Noun, Politics-Intl. Relations
labor performance
işgücü verimi Noun, Economics
labor performance
işgücü randımanı Noun
labor piracy
işçi çalma
labor policy
iş piyasası politikası Noun
labor policy
işçi politikası Noun
labor policy
personel politikası Noun
labor policy
sendika politikası Noun
labor poll
işgücü rezervi Noun
labor press
sendika basını Noun
labor problems
işçi sorunları Noun
labor productivity
işgücü verimliliği Noun
labor question
işçi sorunu Noun
labor rate
işçi saat ücreti Noun
labor rates
işçi maaşları Noun
labor recruitment
işçi alma
labor reform
sendika reformu Noun
labor relations
işçi ve işveren ilişkileri, iş münasebetleri. Noun
labor research association
sendika araştırma kurumu Noun
labor reserve
işgücü yedeği Noun, Economics
labor saving
işgücü tasarrufu Noun
labor scarcity
işgücü eksikliği Noun, Economics
labor separation
işgücünden ayrılma Noun
labor settlement
işçi mahallesi Noun
labor shift
vardiya
labor shortage
işgücü kıtlığı Noun, Economics
labor situation
iş piyasasının durumu Noun
labor spy
işverenin casusu Noun
labor statistics
işgücü istatistikleri Noun, Management
labor strike
işçi grevi Noun
labor supply
işgücü arzı Noun
labor supply
emek arzı
labor support
işçilerin desteği Noun
labor theory of value
emek değer teorisi
labor theory of value
emek-değer teorisi Noun, Economics
labor time ticket
saat ücreti makbuzu Noun
labor trouble
işçi-işveren sorunları Noun
labor turnover
emek devir oranı
labor turnover
çalıştırılan işçi cirosu Noun
labor under a burden
bir yük altında ezilmek Verb
labor under a constant anxiety
sürekli endişe içinde olmak Verb
labor under a delusion
bir hayale kapılmak Verb
labor under a misapprehension
yanlış anlamak Verb
labor under a sense of wrong
kendini mağdur hissetmek Verb
labor under difficulties
çok zor koşullar altında çalışmak Noun
labor union
işçi birliği, sendika. Noun
labor union affiliation
sendika üyeliği Noun
labor union official
sendika memuru Noun
labor unrest
işçi-işveren arasında huzursuzluk Noun
labor unrest
işçi eylemleri Noun, Management
labor up a hill
tepeye zorla tırmanmak Verb
labor upheaval
işçi ayaklanması Noun
labor vote
işçilerin oyları Noun
labor welfare
işçilerin refahı Noun
labor/capital ratio
emek/sermaye oranı
(balance sheet) labor cost
işçilik giderleri Noun
agricultural labor productivity
tarımsal emek verimliliği
enter the labor market
işgücü piyasasına girmek Verb
have a small labor content
bir şeyde işçilik payı az olmak Verb
indirect labor cost
endirekt işçilik giderleri Noun
indirect labor cost
dolaylı işçilik giderleri Noun
international labor organization
uluslararası çalışma örgütü
potential labor force
potansiyel işgücü Noun
redeploy the labor force
işgücünü yeniden düzenlemek Verb
reduce the labor force
işgücünü azaltmak Verb
standard labor cost
standart işçilik maliyeti Noun
standard labor rate
standart işçilik ücretli Noun
standard labor time
standart iş süresi Noun
unfair labor practices
adil olmayan çalışma uygulamaları Noun
Committee on Health, Family, Labor and Social Affairs
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Noun, Organizations
Communist Labor Party of Turkey
Türkiye Komünist Emek Partisi Proper Name, Political Parties
international Labor Organization (ILO
Milletlerarası İşçi Örgütü: dünyada çalışma koşullarını düzeltmek amaciyle Birleşmiş Milletlerce kurulmuş bir örgüt.
Ministry of Labor and Social Security
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Proper Name, Organizations
Turkish Labor Unions Association
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (tisk)
English-Turkish phrases from Zargan's own database