belli başlı gündelik gazeteler
Noun
bir firmanın baş mümessili
bir firmanın baş mümessili
uluslararası ticaret yapan kimselerin döviz kurundaki beklenen değişikliklere gösterdikleri tepki sonucu giriştikleri etkinlikler
(a)
Brit. başmakale, (b) derginin en önemli makalesi.
emsal teşkil eden davalar.
önce gelen karakterler
Noun, Information Technology
uluslararası kabul gören para
(Br) baştaki hisse senetleri
Noun
özellikle teknolojide en ileri ya da gelişmiş olma durumu
finans , endüstri ve ticaret hayatının liderleri
Noun
endüstri ve ticaret hayatının liderleri
Noun
(işsizlik seviyesi gibi) belirtilmiş kalemin önünde seyreden (fabrika inşaatı gibi) ölçülebilir bir değişken
baş gösterge (ekonomik faaliyet eğilimlerini önceden haber veren gösterge
tiyatroda baş kadın oyuncu
(a)
den. range light, (b)
k.d. mürşit, önemli/nüfuzlu kişi.
yol gösterici bilginler ve bilgeler
Noun
iktidardaki politikacılar
(a) güdümlü soru: arzu edilen cevaba iten soru, (b) baş sorun, en önemli sorun.
leading question of the day: günün en önemli sorunu.
biniciliğe ve at alıştırmaya mahsus yedek dizgin.
en gözde olan hisse senetleri
Noun
(a) (yeni yürümeye başlayan çocukları) yürütme kayışı, (b) dizgin: sınırlayıcı/yöneltici koşullar, (c)
be in leading-strings: yuları ele vermek, başkasının emrinde/yönetiminde olmak.
günün başta gelen konuları
Noun
(borsa) çok satılan hisse senetleri
Noun
öndeki sıfır
Information Technology
...'in önde gelen nedenlerinden biri
Noun
havaalanına giden yolları tıkamak
Verb
emsal vaka oluşturmak
Verb
ileri gelen makamlar
Noun
Üniversiteye Girişte Diplomaların Denkliğine Dair Avrupa Sözleşmesi
Noun, International Law