limitations

  1. tahdidat
masraflarını sınırlamak Verb
masraflarını makul sınırlar içinde tutmak Verb
sınırlarını bilmek Verb
fiyat sınırıni aşmak Verb
kısıtlayıcı sözler Noun
zaman aşımı kanununu uygulamak Verb
silahsınırlamaları Noun
silah sınırlamaları Noun
bir borcu zamanaşımı yüzünden silmek Verb
bir borcu zamanaşımına uğratmak Verb
zaman aşımına uğramış
zamanaşımı ile silinmek Verb
zamanaşımına uğramak Verb, Law
rekabet tahditleri Noun
birinin yetkisini belli sınırlar içine almak Verb
birinin yetkisini belirli sınırlar içine almak Verb
anayasa da belirtilen sınırlamalar Noun
zamanaşımına uğramış alacak (borç
şehir sınırlarına girmek Verb
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
sınırlar içinde
zamanaşımı vadesine ara verme
sınırsız ödünç para vermek Verb
(US) giriş yasaktır
zamanaşımı defisinde bulunmak Verb
uygulanabilir sınırlar Noun
zamanaşımının başlaması
zamanaşımına ara vermek Verb
zamanaşımına ara vermek askıya almak Verb
zamanaşımı kanununa itiraz etmek Verb
zamanaşımı kanunu
zaman aşımı yasası: yasal bir işlemin yapılması gereken sürenin sınırını belirten yasa. laches.
zamanaşımı Noun, Law
kanuni kâr payı sınırlamaları Noun
kanuni zaman aşımı süresi
zamanaşımının durdurulması
bir davayı zamanaşımının dışına çıkarmak Verb
zamanaşımı süresi
zaman aşımını inkıtaa uğratmak Verb
zaman aşımını uygulamaktan feragat etmek Verb
zamanaşımı kanunundan feragat
iyi belirtilmiş sınırlar Noun
(vasiyetname) kısıtlayıcı sözler Noun
zamanaşımı süresi
üretimin kısıtlanması
garanti şartlarındaki zamanaşımı
saptanan vadeyi uzatmak Verb
birinin hareket serbestisini sınırlamak Verb
endüstri üzerine konan sınırlamaları kaldırmak Verb