lodging

  1. Noun barınak, konut, mesken, oturacak yer.
  2. Noun geçici olarak oturulan yer/ev, pansiyon, misafirhane.
    They gave us a night's lodging: Bize gece
    kalacak bir yer verdiler.
    a lodging for the night: gece kalınacak yer.
    to find lodging: kalacak bir yer bulmak.
  3. Noun misafir etme, barındırma, barınacak yer sağlama.
hizmetleri karşılığı yiyecek yatacak sağlamak Verb
konut tazminatı
iaşe ve ibate
yatma ücretsiz
gece yatırmak Verb
gece kalınacak yer
kalacak uygun yer
kiralık bir yer bulmak Verb
geçici konut
kiralık möbleli odalar
(askerlik) lojman zammı
oturma koşulları Noun
(haftalık olarak) oda oda kiraya verilen ev, pansiyon.
odaları kiralık ev, oda oda kiraya verilen ev. Noun
otel endüstrisiyle eş anlamlı konaklama endüstrisi
odayı kiralayan kimse
kira ücreti
oda kirası
haber verilmeden satılmaması için tapu dairesine belge verilmesi
davanın temyize gönderilmesi
birine paranın emanet tevdi edilmesi
ikamet yeri
kiralanmış oda
fakirler yurdu
yoksullar yurdu
darülaceze
geceyi geçirmek için bir oda bulmak Verb
birinde kalmak Verb