mace

English-Turkish Translation

  1. Noun gürz, topuz: Orta Çağlarda kullanılan sivri çıkıntılarla mücehhez yuvarlak savaş aracı.
  2. Noun tören/merasim âsası.
  3. Noun (bkz: macebearer ).
  4. Noun besbase: küçük Hindistan cevizi kabuğunun öğütülmesiyle elde edilen güzel kokulu baharat.
  5. Chemical Mace ile ayni anlama gelir. gözyaşartıcı (madde): zararsız şekilde gözyaşartıcı gaz ihtiva
    eden ve çoğunlukla ayaklanmalara karşı polisçe kullanılan püskürtme sıvısı.
  6. gözyaşarıcı madde ile saldırmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(weapon) mace
topuz
Chemical Mace
Mace ile ayni anlama gelir. gözyaşartıcı (madde): zararsız şekilde gözyaşartıcı gaz ihtiva eden
ve çoğunlukla ayaklanmalara karşı polisçe kullanılan püskürtme sıvısı.
reed mace

cattail ile ayni anlama gelir. kedi kuyruğu, büyük sukamışı
(Typha latifolia): uzun, slindirik,
ucu sivri çiçekleri olan bir tür kamış.
reed mace
cattail Noun
wooden mace
tomak
mace bearer
(İskoçya) mübaşir
mace proof
(US) hacir altında olmayan
English-Turkish phrases from Zargan's own database