makul

Turkish-English Translation

  1. Adjective right-thinking
  2. Adjective reasonable
  3. acceptable
  4. solid
  5. Adverb reasonably
  6. sensible
  7. valid
  8. rational
  9. sober
  10. conceivable
  11. sane
  12. rightful
  13. Adjective judicious
  14. comprehensible
  15. tenable
  16. sound
  17. well-balanced
  18. moderate
  19. amenable to reason
  20. down to earth
  21. level head
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adil ve makul
fair and reasonable
makul beceri
reasonable skill
makul biçimde
moderately Adverb
makul biçimde
wisely Adverb
makul biçimde
reasonably Adverb
makul bir açıklama
plausible explanation Noun
makul bir dikkat ve titizlikle hareket etmek
to act with reasonable care and diligence Verb
makul bir kâr getirmek
to bring (in) a fair return Verb
makul bir mazerete dayanan
justified
makul bir neden olmaksızın
without a valid reason Adverb
makul bir sebep olmaksızın
without a valid reason Adverb
makul bir şekilde
sensibly Adverb
makul bir şekilde
moderately Adverb
makul bir şekilde
wisely Adverb
makul bir şekilde
practically Adverb
makul bir şekilde
rationally Adverb
makul bir şekilde
reasonably Adverb
makul bir şekilde
conceivably Adverb
makul bir süre içinde
within a reasonable time Adverb
makul bir sürede
within a reasonable time Adverb
makul bir tahmin
sober estimate
makul bir tahmin
fair estimate
makul davranış
reasonable act
makul değer
reasonable value
makul değer
prudent value
makul dikkat ve bakım
reasonable care and diligence
makul dikkat ve beceri
reasonable care and skill
makul dikkat ve titizlik
reasonable care and diligence
makul dikkat ve titizlikle davranmak
to act with reasonable care and diligence Verb
makul düşünce
just opinion
makul düşünce
straight thinking
makul düşünme
sanity Noun
makul düzeyde
to a reasonable extent
makul düzeyde
to a reasonable extend
makul eleştiri
sane criticism
makul fiil
reasonable act
makul fiyat
reasonable price
makul fiyatlı
moderate-priced
makul fiyatlı
moderate- priced
makul gibi görünen talep
specious claim
makul göstermek
to justify Verb
makul ihbar süresi
reasonable notice
makul ihtimam
reasonable diligence
makul insan
reasonable man
makul kâr
reasonable return
makul karşılık
reasonable reward
makul konuşmak
to talk sense Verb
makul konuşmak
to talk wisdom Verb
makul masraflar
reasonable expenses Noun
makul mazeret
reasonable excuse
makul mazeret
justification Noun, Criminal Law
makul neden
valid reason Noun
makul nedenler
reasonable ground
makul olan miktarın çok üzerinde talep olunan kefalet
excessive bail
makul olarak
practically Adverb
makul olarak
arguably Adverb
makul olarak
wisely Adverb
makul olarak
moderately Adverb
makul olarak
rationally Adverb
makul olarak
reasonably Adverb
makul olma
sanity Noun
makul olma
advisability Noun
makul olmak
to be reasonable Verb
makul olmak
to stand to reason Verb
makul olmaya davet edilmesi olanaksız
unamenable to reason
makul olmayan
illegitimate
makul olmayan
inadvisable
makul olmayan
unreasonable
makul olmayan ifade
illegitimate statement
makul olmayan külfet
onerous cause
makul olmayan talep
unreasonable demand
makul piyasa değeri tam on dakika
clear market value clear ten mintues
makul piyasa fiyatı
clear market price
makul piyasa koşullarında yapılan işlem
armslength transaction
makul şartlar
liberal settlement
makul şartlar
reasonable terms Noun
makul sebep
probable cause
makul sebep
immediate cause
makul sebep
valid reason Noun
makul sebepler
prudential motives Noun
makul şekilde
arguably Adverb
makul sınırlar dahilinde
within reasonable bounds
makul şüphe
reasonable suspicion Noun, Law
makul süre
reasonable period of time
makul süre içinde
within reasonable time
makul süre içinde
within a reasonable time
makul süre içinde
within a resonable time
makul sürede yargılanma hakkı
right to trial within a reasonable time Noun, Law
makul sürede yargılanma hakkı
right to trial within reasonable time Noun, Law
makul talep
reasonable claim
makul talep
reasonable demand
makul tazminat
temperate damages
makul teklif
reasonable offer
makul ticari haddin üstünde faiz
interest in excess of a reasonable commercial rate
makul ve muhtemel sebep
reasonable and probable cause
makul vergilendirme
reasonable taxation
makul yıpranma payı
reasonable wear and tear
... hususunda makul çerçevede azami gayret göstermek
to use one's reasonable best efforts to ... Verb, Law
adil ve makul değer
fair and reasonable value
adil ve makul sözleşme
fair and reasonable contract
adil ve makul tazminat
fair and reasonable compensation
beklenen makul kâr
reasonable expectation of profit
beklenmek en makul kâr
reasonable expectation of profit
bir borçluyu borcunu ödeyemez bir durumda olduğuna inandıracak makul sebep
reasonable cause to believe a debtor insolvent
birini makul olması için ikna etmek
to reason with someone Verb
birini makul olmaya davet etmek
to reason with someone Verb
görünüşte makul veya haklı olan
plausible
harcamaları makul sınırlar içinde tutmak
to keep one's expenditure within reasonable limits Verb
harcamalarını makul sınırlar içinde tutmak
to keep one's expenditure within reasonable limits Verb
ki bu onayın verilmesinden makul olmayan nedenlerle kaçınılmayacaktır
such consent not to be unreasonably withheld Law
kuşkulanmak için makul neden
reasonable grounds for suspicion
masraflarını makul sınırlar içinde tutmak
to keep one's expenditure within reasonable limitations Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Akla uygun, ... gelen, mantıkî
  2. Denilmiş, söylenmiş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.