muhafaza etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to defend
  2. Verb to guard
  3. Verb to watch
  4. Verb to protect
  5. Verb to conserve
  6. Verb to preserve
  7. Verb to convoy
  8. Verb to harbor
  9. Verb to wall
  10. Verb to police
  11. Verb to warrant
  12. Verb to secure
  13. Verb to uphold
  14. Verb to fence
  15. Verb to overshadow
  16. Verb to reserve
  17. Verb to shield
  18. Verb to cure
  19. Verb to ward
  20. Verb to safeguard
  21. Verb to save
  22. Verb to retain
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ateşkesi muhafaza etmek
to preserve the cease-fire Verb
ateşkesi muhafaza etmek
to preserve the ceasefire Verb
bir ortaklığın malını emaneten muhafaza etmek
to hold the property in trust for a partnership Verb
bir şartı muhafaza etmek
to retain a provision Verb
izleri muhafaza etmek
to preserve traces Verb
kavanozda muhafaza etmek
to pot Verb
mevcut durumunu muhafaza etmek
to hold one's own Verb
mevkiini muhafaza etmek
to hold one's own Verb
mevkiini muhafaza etmek
to maintain one's position Verb
mevkiini muhafaza etmek
to retain one's position Verb
mevziini muhafaza etmek
to hold the fort Verb
ortaklığın malını emaneten muhafaza etmek
to hold the property in trust for a partnership Verb
rücu hakkını muhafaza etmek
to reserve the right of recourse Verb
savunma hakkını muhafaza etmek
to reserve one's defence defense Verb
savunma hakkını muhafaza etmek
to reserve one's defence Verb
set yaparak muhafaza etmek
to dike Verb
soğukkanlılığını muhafaza etmek
to keep one's head Verb
soğukkanlılığını muhafaza etmek
to keep a cool head Verb
sükûnetini muhafaza etmek
to keep one's wool on Verb
teklifi muhafaza etmek
to hold an offer open Verb
üyeliğini muhafaza etmek
to keep one's name on the books Verb
vatandaşlığını muhafaza etmek
to retain one's citizenship Verb
yiyeceği soğutarak muhafaza etmek
to chill Verb
umumi mağaza (mal muhafaza etmek amacıyla kiralanabilen depo
public warehouse
Turkish-English phrases from Zargan's own database