mutabık

Turkish-English Translation

  1. adequate
  2. agreeable
  3. consonant
  4. congruent
  5. (Lat.) ad idem
  6. according
  7. concordant
  8. congruous
  9. conformable
  10. accordant
  11. in agreement
  12. concurrent
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

mutabık düşmek
to square with Verb
mutabık görüş
concurring opinion Noun, Law
mutabık kalınan tarihte
at the date stipulated
mutabık kalınan tarihte ödemek
to pay on the date agreed Verb
mutabık kalınan yerde
at the stipulated place
mutabık kalınan zamandan önce
ahead of schedule
mutabık kalınmış
agreed
mutabık kalmak
to run with Verb
mutabık kalmak
to roll up like a hedgehog Verb
mutabık kalmak
to come to an agreement on Verb
mutabık olmak
to consent to sth Verb
mutabık olmak
to accord Verb
mutabık olmak
to reach consensus Verb
mutabık olmak
to give one's consent to sth Verb
mutabık olmak
to concur Verb
mutabık taraflar
the consenting parties Noun
(sigorta kanunu) mutabık kalınan sigorta primi
stipulated premium
... konusunda mutabık olmak
to agree that ... Verb
belli olgular üzerinde duruşma öncesinde mutabık kalmak
stipulate Verb, Law
bir fiyat üzerinde mutabık kalmak
to arrive at a price Verb
birbirine mutabık metin tniler
(US) conformed copies Noun
birbirine mutabık metinler
conformed copys Noun
birbirine mutabık olduğunu kaydetmek
to enter in conformity Verb
birine mutabık olduğunu kaydetmek
to enter into conformity Verb
biriyle mutabık kalmak
to be in agreement with sb Verb
disiplin cezası konusunda mutabık kalmak
to close upon measures Verb
fiyat üzerinde mutabık kalmak
to arrive at a price Verb
ittifakla mutabık kalınmıştır
agreed unanimously
karşılıklı olarak mutabık kalındığı üzere
it is mutually agreed that
konusunda mutabık kalındığı varsayılarak
it is being agreed upon that
şart koşulan (üzerinde mutabık kalınan) ücret
stipulated wage
tarafların belli olgular üzerinde duruşma öncesinde mutabık kalması
stipulation Noun, Law
tarafların duruşma öncesinde üzerinde mutabık kaldığı olgular
stipulation Noun, Law
üzerinde mutabık kalınan fiyat
agreed price
üzerinde mutabık kalınan fiyat sınırının altında satmak
to sell out of line Verb
üzerinde mutabık kalınan maaş
agreed-upon salary
üzerinde mutabık kalınan meblağ
amount agreed upon
üzerinde mutabık kalınan rota
agreed route
üzerinde mutabık kalınan süre
specific period
üzerinde mutabık kalınan süre içinde bir yükümlülüğü yerine getirmek
to discharge a liability within the agreed period Verb
üzerinde mutabık kalınan zamanı aşmak
to overrun the time stipulated Verb
üzerinde mutabık kalınan zamanı aşmak
to over run the time stipulated Verb
üzerinde tartışılarak mutabık kalınacak maaş
negotiable salary
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Herhangi bir ... birbiriyle uzlaşan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.