sinir blokajı
Noun, Medicine
sinir bloklama, bloklama, bloklamak, sinir bloku, sinir bloğu
Noun, Medicine
vagal sinir stimülasyonu
Noun, Medicine
vagus sinirinin uyarılması
Noun, Medicine
vagus siniri stimülasyonu
Noun, Medicine
vagal sinir stimülatörü
Noun, Medical Equipment
vagus pili
Noun, Medical Equipment
vagus siniri stimülatörü
Noun, Medical Equipment
epilepsi pili
Noun, Medical Equipment
auditory ile ayni anlama gelir. işitme siniri: içkulaktan beynin işitme merkezine giden 8 çift sinir.
auditory ile ayni anlama gelir. işitme siniri: içkulaktan beynin işitme merkezine giden 8 çift sinir.
işitme siniri
Noun, Psychology
kafa siniri: beyinden çıkıp kafatası boşluğundan vücuda dağılan 12 çift sinirden herbiri.
birinin sinirine dokunmak
Verb
hypoglossal ile ayni anlama gelir. dilaltı siniri: kafatasında inen 12 çift sinirin son 2 siniri. Dilin hareketini sağlar.
olfactory ile ayni anlama gelir. koku (alma) siniri.
görme siniri: retinadan beyine giden ve görmeyi sağlayan ışığa duyarlı bir çift sinir
Noun
siyatik siniri
Noun, Anatomy
son derece gayret göstermek, bütün gücünü harcamak.
yarasına/hassas yerine dokunmak, yarasını/derdini deşmek, açık yaraya neşter vurmak.
His wife's words touched a raw nerve.
touch someone on the raw spot: bam teline basmak.
üç-ikiz sinir, beyinden çıkıp üç kola ayrılarak baş ve yüze giden beşinci sinir çifti.
soğukkanlılığınızı kaybetmeyin
kafaya giden on çift sinirden en sonuncu çiftin her bir siniri, onuncu sinir.
Noun
vagus siniri
Noun, Anatomy
sinirleri altüst eden gaz
sinir gözesi/hücresi.
Noun
beyin/omurilik gözesi/hücresi.
Noun
sinir merkezi, işitme/görme gibi belirli görevleri olan sinir gözelerinin toplandığı yer.
Noun
komuta merkezi, yönetim/haberleşme merkezi, harp karargâhı.
Noun, Military
sinirsel tepi, sinirsel itki.
Noun
bir görevi yerine getirmek için metanetini ele almak
Verb
bir konuşma yapmak için cesaretini takınmak
Verb
zihinsel gerilime neden olan
sinir yorgunluğu, sinir hastalığı.
Noun
sinir yolu: beyinde ve belkemiğinde sinirlerin geçtiği yer.
Noun
sağlam sinirleri olmak
Verb
bir şeyi yapmaya cüret etmek
Verb
bir dişin sinirini almak
Verb
Bu kadar da olmaz!
Sentence
Böyle rezillik olmaz!
Sentence
Olacak iş değil!
Sentence
birinin zayıf noktasına dokunmak
Verb
vagus siniri uyarımı, vagal sinir uyarımı, vagus siniri stimülasyonu, vagal sinir stimülasyonu, VNS:
A medical treatment that involves delivering electrical impulses to the vagus nerve. It is used as an adjunctive treatment for certain types of intractable epilepsy and treatment-resistant depression. (
Wikipedia)
Noun, Medicine