nodding

  1. Adjective yere/öne eğilen.
  2. Adjective sarkan, sarkık.
    a plant with nodding flowers.
  3. Adjective uzaktan, pek samimî /yakın olmayan, sathî, pek az.
(a) uzaktan tanışıklık/tanışma, göz âşinalığı, birisini pek az tanıma.
have a nodding acquaintance
with someone: birisiyle pek az tanışmak, sadece selamlaşmak.
I have a nodding acquaintance with her. (b) (bir konu hakkında) pek az /sathî bilgisi olmak, pek az âşina olmak, fazla bir şey bilmemek.
a nodding acquaintance with chemistry. (c) pek az tanışılan kimse, uzaktan ahbap/arkadaş.
She and I are not really friends, only nodding acquaintances: Onunla arkadaş değiliz, sadece uzaktan tanışırız.
biriyle sadece bir selamı olmak Verb