occupancy

  1. Noun (kiracı veya ev sahibi olarak) oturma, ikamet.
    immediate occupancy: hemen taşınılabilir.
    The
    hotel room is $80 a night for double occupancy: İki kişilik otel odasının geceliği $80 dır.
  2. Noun kiracılık, ev sahipliği.
  3. Noun iyelik, mülkiyet, (bir evi vb.) işgal.
  4. Noun oturma/ikamet süresi/müddeti.
    The lease gives us occupancy of the house until the first of the new
    year: Kontrata göre yılbaşına kadar evde oturabiliriz.
  5. Noun mülkün kullanılması/bir maksada tahsisi.
    industrial occupancy: mülkün sanayie tahsisi.
  6. Noun temellük, (bir mülkü) kendine maletme, bir mülke yasal yollardan sahip olma.
aşınılmaya hazır
iskân Noun, Construction
yapı kullanma izni Noun, Construction
iskân izni Noun, Construction
iskân müsaadesi Noun, Construction
hemen taşınabilir
ortak işgal
taşınılmaya hazır
iskân hakkı
fiilen işgal yoluyla tasarruf hakkı
geçici kullanma
işgal harcı
ev bakım masrafları Noun
iskân izni Noun, Construction
doluluk oranı Noun, Tourism
doluluk oranı Noun
işgaliye vergisi
ücret ödeyen başka bir kişinin odada kalması durumunda kişi başına oda fiyatı
mevkii işgal ettiği sırada
mevkii işgal ettiği sırada
kullanım ve işgal sigortası Noun
(US) yangın sigortası sınıfında yer alan ve sigortalıyı yangın ya da belirtilen başka bir riziko nedeniyle
işin engellenmesi veya kesintiye uğramasınd