old age

  1. Noun yaşlılık, ihtiyarlık.
    old age pension: yaşlılık aylığı.
    old age pensioner: yaşlı emekli.
ihtiyarlığı için tasarruf yapmak Verb
ihtiyarlık için tasarruf yapmak Verb
yaşlılığı için bir kenara para koymak Verb
yaşlılığı için para ayırmak Verb
yaşlılık için saklamak Verb
yaşlılığı için biriktirmek Verb
yaşlılığı için para biriktirmek Verb
yaşlılığı için biriktirmek Verb
yaşlılık amortismanı
uzun yaşamış olmak Verb
yaşlılıktan ölmek Verb
dinç yaşlılık
uzun ömürlü olmak Verb
yaşlılık izleri Noun
yaşlılık için para ayırma
yaşlılığın zayıflığı
yaşlılık yıllık maaşı
(US) yaşlılık yardımı
ihtiyarlık sigortası Noun
(US) yaşlılık sigortası Noun
(Br) yaşlılık sigortası Noun
(Br) yaşlılık emeklilik kanunu
emeklilik fonu
yaşlılık emekli aylığı fonu
yaşlılık emeklilik sigortası Noun
yaşlılık emeklilik işleri yönetim ofisi
Dul ve Yetim Sigortası Noun
Yaşlılar, Maluller ve Felaketzedeler İçin Planlardan Başkaları İçin Sosyal Güvenliğe Dair Avrupa Geçici Sözleşmesi Noun, International Law
Yaşlılar, Maluller ve Felaketzedelere İlişkin Sosyal Güvenlik Planlarına Dair Geçici Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
Yontmataş Çağı. Noun
emeklilik iradı