olduğu gibi

Turkish-English Translation

  1. Adverb completely
  2. Adverb totally
  3. Adverb literally
  4. as is
  5. hook, line and sinker
  6. Adverb warts and all
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(gayri menkul satışlarında) olduğu gibi
with all faults
(matbaacılıkta) kitap adı dizmede olduğu gibi
titling
...'de olduğu gibi
as is the case with ...
...'de olduğu gibi
as is the case in ...
…de olduğu gibi
as with … Adverb
aynen ...'de olduğu gibi
just like with ... Adverb
aynen ...'de olduğu gibi
just as in ... Adverb
aynen ...'de olduğu gibi
just as in the case of ... Adverb
bilgisayar piyasasında olduğu gibi
industry shakeout
bilgisayar printerlerinde olduğu gibi
z fold
bir lokantada öğle ve akşam yemeklerinde olduğu gibi
split shift
büfe masalarında olduğu gibi
sneeze guard
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi
as in recent years Adverb
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi
as in previous years Adverb
her zaman olduğu gibi
as always Adverb
ilk durumunda olduğu gibi
pristine
malum olduğu gibi
as you may well know
navlun çarter partide olduğu gibi
freight as in charter party
perakendecilere yönelik reklamlarda olduğu gibi
trade advertising
satış sözleşmesinde olduğu gibi
statute of frauds
tıpkı ...'de olduğu gibi
just as in the case of ... Adverb
tıpkı ...'de olduğu gibi
just as in ... Adverb
vb olduğu gibi
persuasive communication
olduğu gibi kabul etmek
to adopt as it stands Verb
olduğu gibi satış
as-is sale
aday listesini olduğu gibi vermek
to vote the straight ticket Verb
aslını araştırmadan olduğu gibi kabul etmek
to swallow the hook , line and sinker Verb
bir şeyi olduğu gibi anlatmak
to tell it like it is Verb
bir şeyi olduğu gibi anlatmak
to give a just picture Verb
bir şeyi olduğu gibi toptan satın almak
to buy something as a job lot Verb
bir vasiyetname idaresinde olduğu gibi dolaylı olarak değil
express trust
birini olduğu gibi kabul etmek
to take someone in the rough Verb
birinin olduğu gibi görünmediğini ima etmek
to cast aspersions on someone Verb
birşeyi olduğu gibi kabul etmek
to take something as it comes Verb
birşeyi olduğu gibi kabullenmek
to take something as it comes Verb
bugün olduğu gibi o zamanlarda da ...
then, as now, ... Adverb
dünyayı olduğu gibi kabul etmek
to take the world as one finds it Verb
dünyayı olduğu gibi kabul etmek
to take the who as one finds it Verb
en ufak bir değişikliğe uğramadan olduğu gibi kalma
like a fly in amber
gerçekleri olduğu gibi karşılamak
to face the facts Verb
günümüzde olduğu gibi o dönemde de ...
then, as now, ... Adverb
her şeyi olduğu gibi kabul etme
quietism
insanları olduğu gibi kabul etmek
accept people for who they are Verb
işleri olduğu gibi bırakmak
to leave things as they are Verb
kiracı meskeni olduğu gibi kiralamaktadır
the tenant shall take the dwelling as is
aslı gibi olduğu tasdikli suret
true and attested copy
Turkish-English phrases from Zargan's own database