outlook

  1. Noun (dışarıdan/karşıdan) görünüş.
    The room has a pleasant outlook.
  2. Noun bakış, anlayış, görüş tarzı, noktai nazar, tutum.
    One's outlook on life. a gloomy outlook on life.
  3. Noun gelecek, istikbal, kader, muhtemel akibet, istikbalden beklenen/umulan.
    The political outlook. The
    outlook for steel demand in the U.S. 4. (dışarı) bakış/bakma, seyretme.
  4. Noun gözlem yeri, bir kimsenin dışarıyı seyrettiği yer, gözleme kulesi vb.
  5. Noun uyanıklık, dikkat.
görüşünü genişletmek Verb
bütçe görünümü
işin görünüşü
ticari hayatın görünümü
görüşte değişiklik
ekonomi hayatının görünümü
geleceğe bakış Noun
genel görünüm
(Br) dar görüşlülük
konjonktürün görünümü
pazarlamanın yakın gelecekteki görünümü
Milli Görüş Proper Name, Politics-Intl. Relations
dar görüş
ödemelerin görünümü
siyasi görünüm
fiyatın gelecekteki görünümü
kâr beklentisi
satışın görünümü
grevin arzettiği manzara
grevin görünümü
barış için umut
hisselerin geleceği
ekonominin görünümü
yaşama bakış
bir şey için tetikte olmak Verb
ticaret için parlak gelecek
Milli Görüş Hareketi (MGH) Proper Name, Politics-Intl. Relations