outstanding

  1. Adjective bariz, göze çarpan, âşikâr.
  2. Adjective ödenmemiş (borç), bakiye, kalmış, tahsil olunmamış.
    He left several bills outstanding.
  3. Adjective çözülmemiş, halledilmemiş, askıda/muallâkta kalan.
    a long outstanding problem.
  4. Adjective (hisse senedi) tedavülde, piyasada, satılmış.
  5. Adjective çıkık, çıkıntı yapan, ayakta duran.
  6. Adjective mümtaz, seçkin, önemli, kalbur üstü.
  7. Adjective direnen, karşı koyan, mukavemet eden.
ayrılaşmak Verb
tedavüldeki adi hisseler Noun, Accounting
ipotek borçluları Noun
meziyetsiz
ödenmemiş meblağların tahsil edilmesi
bir şirket tarafından ihraç edilmiş olan hisse senetleri Noun
tedavüldeki ipotekli borç senedi
kapanmamış hesap
tasfiye edilmemiş hesap
kapatılmamış hesap
kapatılmamış hesaplar Noun
büyük başarı
ödenmemiş borç
borç bakiyesi Noun
(bilançoda) senet alacakları Noun
henüz ödenmemiş senetler Noun
ödenmemiş sermaye
bakiye sermaye payı
ihraç edilmiş hisse senetleri Noun
tedavüldeki hisse senetleri Noun
(US) şirketlerin çıkardığı ve şirket dışındaki kişilerin elinde bulunan hisse senedi
(US) Br henüz tahsil edilmemiş çek
henüz paraya çevirilmemiş çek
henüz paraya çevrilmemiş çek
muallak hasar (tasfiye edilmemiş hasar) muallak hasar portföyü (cleam-cut esası ile çalışan tretelerde
yıl sonunda reasürörün muallak hasarlarla ilg
muallak hasar rezervi (maruz kalınan ve fakat henüz ödenmeyen hasarlara ait ihtiyat
cevap bekleyen mektup bular
bekleyen yazışma
henüz muamele görmemiş
cevap bekleyen mektuplar
ödenmemiş faiz kuponu
faiz vermeyen kuponlar Noun
alivre satılan ürün
ödenmemiş borçlar
ödenmemiş borç Noun
borç bakiyesi Noun
kapatılmamış hesap
ödenmemiş veya tahsil edilmemiş borç
bakiye sermaye
ödenmemiş gider
sabit gerçek
belirgin özellik
bir manzaranın özellikleri Noun
henüz ödenmemiş faiz
vadesi gelen faiz
henüz ödenmemiş borçlar Noun
(bilanço) açık hesaplar Noun
geri ödenmemiş kredi
önemli konu
aidat borcu Noun
ödenmemiş para
para alacağı
vadesi geçmiş senetler Noun
ödenmemiş borçlar Noun
henüz yerine getirilmemiş yükümlülükler Noun
bekleyen siparişler Noun
açık borç
ödenmemiş borç
henüz ödenmemiş para
önemli şahsiyet
mümtaz şahsiyet
seçkin kişi
ödenmemiş prim
alacaklar Noun
(US) alacaklar Noun
vadesi henüz gelmemiş tahviller Noun
tedavüldeki hisse Noun, Banking
dağıtılmış hisse senedi sermayesi
halkın elindeki hisse senet dileri Noun
halkın elindeki hisse senetleri Noun
halkın elindeki hisse senedi sermayesi
bakaya vergiler Noun
geri kalan kira müddeti
üstün hak
borçları devretmek Verb
borçları tahsil etmek Verb
borçlarını tahsil etmek Verb
ödenmemiş borçları tahsil etmek Verb
(sigorta) hasar yedek akçesi
ipotek borçluları Noun
henüz kapatılmamış zarar ziyan karşılığı
ödenmemiş borçların tasfiyesi
açık hesapların kapatılması
vadesi gelen emisyonları geri satın almak Verb
vadesi gelmiş emisyonları geri satın almak Verb
emisyonu geri satın almak Verb
cari hesabı kapatmak Verb, Accounting