partition

  1. bölme, taksim (etme), hisselere ayırma.
  2. ayrılma, bölünme.
  3. bölen/ayıran şey.
  4. bölüm, kısım, parça.
  5. bölme duvarı, tahta perde, paravan.
  6. (bitki/hayvan) zar, bölen/ayıran zar, septum.
  7. Law mal bölüş(tür)me, bir malın ortaklar arasında bölüş(tür)ülmesi.
    the partition of a man's wealth when he dies.
  8. Logic bölünme, bir bütünün bileşenlerine ayrılması.
  9. Mathematics bölüntü: pozitif tam sayının birçok pozitif tam sayıların toplamı olarak ifadesi.
    partition of a set: küme ayrışımı.
  10. bölmek, taksim etmek, kısımlara/hisselere ayırmak.

  11. partition off: (duvar/paravana/tahta perde vb. ile) bölmek/ayırmak.
    A corner of the basement
    was partitioned off for a washroom.
  12. Law (malı ortaklar arasında) bölüştürmek/paylaştırmak.
    The empire was partitioned after the emperor's death.
izalei şüyu
taksim davası Noun
hisse ayırımı davası Noun
taksim davası Noun
bir taksim davasında payların eşitliğini sağlamak için çok pay alanın az pay alana ödemesi kararlaştırılan tutar
tuğla bölme duvarı
(US) mirasın bölüştürülmesi
yangın bölmesi
yangın bölgesi
yangın bölmesi
cam bölme
ara bölme
iç bölme
bir arazi hissedarları arasında bölünürken kendisine fazla kıymet isabet eden hissedarın hisselerin eşitliğini
sağlamak amacı ile az olan tarafa ödedi
ortak malikler veya mirasçılar arasında anlaşarak yapılan sözlü taksim
geçici bölme
bağdadi bölme
taksim belgesi
haricen taksim
sulh yoluyla taksim
bölme duvar
bir odayı bölmek Verb
bir mirası mirasçıları arasında paylaştırmak Verb
(armalarda) sınır/bölüm çizgisi.
bir memleketin paylaşılması
ülkenin taksimi Noun
bir çiftliğin ortaklar arasında bölünmesi
bir odayı bölmek Verb
mirasın taksimi
mirasın paylaşılması
parselleme planı
izale-i şüyu Noun, Law
ortaklığın giderilmesi Noun, Law
bölme duvarı
ara duvar