Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
partition
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
bölme, taksim (etme), hisselere ayırma.
ayrılma, bölünme.
bölen/ayıran şey.
bölüm, kısım, parça.
bölme duvarı, tahta perde, paravan.
(bitki/hayvan) zar, bölen/ayıran zar, septum.
Law
mal bölüş(tür)me, bir malın ortaklar arasında bölüş(tür)ülmesi.
the partition of a man's wealth when he dies.
Logic
bölünme, bir bütünün bileşenlerine ayrılması.
Mathematics
bölüntü: pozitif tam sayının birçok pozitif tam sayıların toplamı olarak ifadesi.
partition of a set
: küme ayrışımı.
bölmek, taksim etmek, kısımlara/hisselere ayırmak.
partition off
: (duvar/paravana/tahta perde vb. ile) bölmek/ayırmak.
A corner of the basement
was partitioned off for a washroom.
Law
(malı ortaklar arasında) bölüştürmek/paylaştırmak.
The empire was partitioned after the emperor's death.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
action for partition
izalei şüyu
action for partition
taksim davası
Noun
action for partition
hisse ayırımı davası
Noun
actor for partition
taksim davası
Noun
allowance in partition
bir taksim davasında payların eşitliğini sağlamak için çok pay alanın az pay alana ödemesi kararlaştırılan tutar
brick partition
tuğla bölme duvarı
distribution and partition
(US) mirasın bölüştürülmesi
fireproof partition
yangın bölmesi
fireproof partition
yangın bölgesi
fire-proof partition
yangın bölmesi
glass partition
cam bölme
internal partition
ara bölme
internal partition
iç bölme
owelty of partition
bir arazi hissedarları arasında bölünürken kendisine fazla kıymet isabet eden hissedarın hisselerin eşitliğini
sağlamak amacı ile az olan tarafa ödedi
parol partition
ortak malikler veya mirasçılar arasında anlaşarak yapılan sözlü taksim
provisional partition
geçici bölme
ribbed lath partition
bağdadi bölme
treaty of partition
taksim belgesi
voluntary partition
haricen taksim
voluntary partition
sulh yoluyla taksim
wall a partition
bölme duvar
partition a room
bir odayı bölmek
Verb
partition an estate among the heirs
bir mirası mirasçıları arasında paylaştırmak
Verb
partition line
(armalarda) sınır/bölüm çizgisi.
partition of a country
bir memleketin paylaşılması
partition of a country
ülkenin taksimi
Noun
partition of a farm
bir çiftliğin ortaklar arasında bölünmesi
partition of a room
bir odayı bölmek
Verb
partition of a succession
mirasın taksimi
partition of the inheritance
mirasın paylaşılması
partition plan
parselleme planı
partition sale
izale-i şüyu
Noun, Law
partition sale
ortaklığın giderilmesi
Noun, Law
partition wall
bölme duvarı
partition wall
ara duvar
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.