payer

English-Turkish Translation

  1. Noun ödeyen, tediye eden.
  2. Noun borçlu, senet vb.'ni ödeyecek olan kimse.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dilatory (slow , tardy ,) payer
US geç ödeyen borçlu
dilatory payer
borcunu zor ödeyen kimse
dues payer
resim ödeyen
income tax payer
gelir vergisi mükellefi
mail payer
(İskoçya) kiracı
prompt payer
vadesinde borcunu ödeyen kimse
prompt payer
borcunu vaktinde ödeyen
rent payer
kira ödeyen
slow payer
borcunu geç ödeyen kimse
tax payer
vergi yükümlüsü
tithe payer
ondalık/ âşâr vergisi veren.
payer bank
ödeyen banka
payer benefit
(sigorta , US) ölüm veya sakatlık nedeniyle prim ödememe
payer of a bill of exchange
poliçeyi ödeyen şahıs
payer of contango
repor (tehir primi) ödeyen kimse
tax payer's suites
vergi davaları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database