geminin limana girerken çıkarken yapmış olduğu küçük masraflar
geminin yükleme ya da boşaltma için limana girerken çıkarken yapmış olduğu küçük masraflar
küçük ödenek: ufak masraflar için ayrılan tahsisat, müteferrik masraflar tahsisatı.
önemsiz (küçük harcamalar için ayrılan fon
ufak tefek şeyler satan bayi
önemsiz , ufak tefek şeyler satan bayi
ufak tefek masraflar
Noun
küçük jüri, davada son kararı veren 12 kişilik jüri heyeti.
küçük hırsızlık, çalınan malın değeri yasanın belirlediği sınırı aşmayan hırsızlık.
(US) kanuna aykırı hareket
ceza tehdidi ile sonuçlanan suç
ceza tehdidi ile sonuçlanan suç
Noun
çok küçük bir prensliğin hâkimi
dar görüşlü kurallar
Noun
(Br) sulh hâkimi önünde yapılan duruşma
asayişi ihlal eden önemsiz suçlara ve kabahatlere bakmaya yetkili ceza mahkemesi
deniz assubayı kıdemli başçavuş.
Noun
sulh ceza mahkemesi
Noun, Criminal Law
sulh hukuk mahkemesi
Noun, Civil Law
küçük hiziplere bölünmek
Verb