pinpoint

English-Turkish Translation

  1. Noun, Military nokta atışı
  2. iğne ucu.
  3. ufak şey.
  4. kesinlikle belirlemek/saptamak/tespit etmek/yerini bulmak, bulup çıkarmak,
    mec. parmağını basmak.

    to pinpoint the problem/a target.
  5. kesin, tam, doğru, sahih, dakik.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

turn down the gas to a pinpoint
gazı pilot aleve kısmak Verb
pinpoint a target
bir hedefi saptamak Verb
pinpoint bombing
tam yerine bombardıman
pinpoint bombing
hassas bombardıman
pinpoint flame
pilot alev
pinpoint operation
nokta atışı operasyon Noun, Military
pinpoint pass
milimetrik pas Noun, Football
pinpoint prick
önemsiz kaşıntı
pinpoint stripe
ipince çizgili kumaş
pinpoint target
küçük ve kesin hedef
pinpoint the location of a radio operator
bir telsiz operatörünün yerini belirlemek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database