ply

  1. Verb kullanmak, … ile çalışmak/iş görmek.
    to ply the needle: iğne işi yapmak, dikiş dikmek.
    ply
    the oars: gayretle kürek çekmek.
  2. Verb yapmak, (bir faaliyeti) sürdürmek/devam ettirmek.
    to ply a trade: ticaret yapmak.
  3. Verb saldırmak, hamle/hücum etmek, sıkıştırmak, taciz etmek, yormak, bunaltmak.
    to ply horses with a whip.
  4. Verb bol bol ikram etmek, ikrama boğmak.
    to ply a person with drink: bir kimseye durmadan içki içirmek.
  5. Verb soru yağmuruna tutmak, sıkıştırmak, ısrarla sormak/ istemek,
    argo başının etini yemek.
    ply
    someone with questions: birini soru yağmuruna tutmak.
  6. Verb düzenli sefer yapmak, işlemek, gidip gelmek.
    Boats that ply Bosphorus.
    car plying for hire: kira otomobili, taksi.
  7. Verb sürekli çalışmak/uğraşmak/didinmek/meşgul olmak/iş görmek/gayret sarfetmek.
  8. Noun kat, katmer, katman, tabaka.
  9. Noun eğilim, meyil, temayül.
kendi işiyle uğraşmak Verb
...'lık mesleğini icra etmek Verb
işlemek Verb
“-katlı, -kat”.
three-ply yarn : 3 kat iplik Suffix
bir meslek izlemek Verb
bir iş takip etmek Verb
bir iş yapmak Verb
(taksi şoförü , Br) müşteri beklemek Verb
müşteri için dolaşmak Verb
birine durmadan içki içirmek Verb
birini sorular sorarak sıkıştırmak Verb
birini soru yağmuruna tutmak Verb
(araba vapuru) iki kıyı arasında gidip gelmek Verb
… ile beslemek/desteklemek/muamele etmek, … sağlamak.
to ply a fire with fresh fuel.