bütçesi müsaade edecek kadar olmak
Verb
cebinden bir şey çaldırmak
Verb
birini otoritesi altında bulundurmak
Verb
kamuoyu kendinden yana olmak
Verb
(a) cebinde, avucunda, etkisi/nüfuzu altında.
have someone in one's pocket: birini avucunun içine
almak.
He has the audience in his pocket. (b) sıkı fıkı, içli dışlı, çok samimî.
kendinden yana yontmak
Verb
cebinde delik açılmak (büyük paraya mal olmak
Verb
birine kendi cebinden para vermek
Verb
birinin masrafını kendi cep inden çekmek
Verb
birinin masrafını kendi cebinden çekmek
Verb
birini (oyunda) cebinden çıkarmak
Verb
parayı cebine tıkmak
Verb
cep harçlığı eksilmek
Verb
kesenin ağzını sıkmak
Verb
hava boşluğu: uçağın ânî irtifa kaybetmesini denemek için yaratılan düşey hava cereyanı (teknikte kullanılmaz).
Noun
100 dolar kazançlı olmak
Verb
derin cep
Noun, Competition Law
bir alışverişten kârlı çıkmış olma
Cebinde para durmaz; har vurup harman savurur.
cepten peşin ödemede uğranılan zarar
dış cep, dıştan yama şeklinde dikilmiş cep.
Noun
birinin elinden bir şey çalmak
Verb
birinin cebinden para çalmak
Verb
birini budala yerine koymak
Verb
tüm indirimlerden sonra net tutar
(US) kanun tasarısına imza atmamak
Verb
(Br) seçmen bölgesini denetlemek
Verb
15 ilâve topla oynanan bir nevi bilârdo.
şeklinde de yazılır: cep kitabı.
(İngilterede 1832 reformundan önce) mebusları bir kişinin/ailenin nüfuzu ile seçilen bölge.
Noun
avurdu keseli fare
(Geomyidae): Orta Amerika ve ABD'de bulunan avurdu keseli, iri kulaklı ve iri
gözlü, toprakta in kazan kemirici hayvan.
Noun
Cep kılavuzu
Information Technology
kârın yarısını cebe atmak
Verb
harçlık, cep harçlığı.
Noun
keseli fare
(Perognathus): K. Meksika ve G. ABD'de kurak yerlerde yaşayan uzun kuyruklu, avurtları torbalı bir tür fare.
Noun
posta gemileri ve feribotlar için ayrılmış liman
göz altı torbacıkları
Noun
haksızlıklara susarak katlanmak
Verb
başkanın dolaylı vetosu
Noun
oyalama vetosu: ABD Cumhurbaşkanının bir yasayı Kongrenin tatiline kadar onaylamaması.
Noun
buna benzer oyalama ile yasanın çıkmasını önleme.
Noun
değeri birdenbire düşen hisse senetleri
Noun
her yıl yüzlerce dolar cepten eklemek
Verb
birinin mali imkânı dahilinde olmak
Verb
tali şirket kendi sektöründeki bağımsızlarla rekabet edebilmek için ana şirketten daha fazla kaynak çekebilir
bazı tali şirketlerin aynı büyüklükteki bağımsız bir şirketten daha çok fon harcadığı kuramı
cebindeki (parayı) şıkırdatmak
Verb
(Br) cepten yapılan masraflar
Noun
her yıl yüzlerce dolar cepten eklemek
Verb
büyücek bir bakkal dükkânı