prejudice

  1. Noun, Psychology önyargı
  2. Noun, Law halel
  3. önyargı, peşin hüküm, bilmeden/araştırmadan/düşünmeden verilen hüküm.
    A judge must be free from prejudice.
  4. tarafgirlik, sebepsiz beğen(me)me.
  5. garaz.
  6. halel, zarar, haksız hükümden/eylemden doğan zarar.
    in the prejudice of = to the prejudice of:
    zararına, halel getirerek, zarar vererek, zarar verme pahasına.
    He had to leave the university, to the prejudice of his own future as a scientist: Bilim adamı olarak istikbalini körletme pahasına üniversiteyi terketti.
  7. (lehte/aleyhte) etkilemek, tesir altında bırakmak.
    The unpleasant experience prejudiced her against lawyers.
  8. halel getirmek, (haksız hüküm/eylem ile) zarara uğratmak, mağdur etmek, birine tesir ederek haksız hüküm verdirmek.
taleplerine zarar vermek Verb
mahkemede delil olarak kullanılamaz Sentence, Law
tarafgirlik
satın alma önyargısı
halel getirmek Verb
sınıf önyargısı
sosyal sınıfla ilgili önyargı
ırk önyargısı
davanın kati ve nihai olarak reddi
davanın bir usul eksikliği nedeniyle reddi
önyargısız
önyargısı olmamak Verb
bir önyargıya kapılmak Verb
yerleşik önyargı
kökleşmiş önyargı Noun
kanun ihlali
bir önyargıdan kurtulmak Verb
bir önyargıyı bırakmak Verb
para zararı
ırkla ilgili önyargı
ırk önyargısı
sosyal sınıf önyargısı
tecerrüt etmek Verb
güçlü önyargı
kuvvetli önyargı
zarara uğramak Verb
önyargı duvarı
önyargısız, haklarına dokunmaksızın, bütün hakları mahfuz kalarak, ihtirazî kayıtla.
without prejudice
to anyone: kimseye zarar vermeden.
prejudice against: -e karşı haksızlık, haksız önyargı.
prejudice in favor of: lehine önyargı.
halel gelmeksizin Adverb, Law
halel getirmeksizin Adverb, Law
saklı kalmak şartıyla Adverb
saklı kalmak üzere Adverb
bir kararı etkilemek Verb
birinin menfaatlerine halel getirmek Verb
birinin menfaatine ciddi bir şekilde zarar vermek Verb
etkileyerek birine biri aleyhinde haksız hüküm verdirmek Verb
adaletin normal seyrini etkilemek Verb
birine karşı önyargılı olmak Verb
malî istikrarı tehlikeye düşürmemeye özen göstermek Verb
'nin zararına
halel getirmeksizin Law
saklı kalmak üzere Adverb, Law
herhangi bir talebi bozmaksızın
hükümler saklı kalmak koşuluyla