Temel kimyasal maddelerin, kimyasal gübre ve azot bileşikleri, birincil formda plastik ve sentetik kauçuk
imalatı (NACE kodu: 20.1)
Noun, Trades-Professions
Birincil formda plastik hammaddelerin imalatı (NACE kodu: 20.16)
Noun, Trades-Professions
Birincil formda sentetik kauçuk imalatı (NACE kodu: 20.17)
Noun, Trades-Professions
İlköğretim (NACE kodu: 85.2)
Noun, Trades-Professions
İlköğretim (NACE kodu: 85.20)
Noun, Trades-Professions
alt kimlik
Noun, Sociology
kapalı önseçim: yalnız parti üyelerinin oy verdiği seçim.
önseçim: ABD'de bir siyasî partinin adaylarını direkt oyla ataması.
açık önseçim: seçmenlerden parti üyeliği aranmayan önseçim.
Noun
(US) başkanlık adayı önseçimi
başkanlık adayı ön seçimi
vurgu, bir sözcüğün en belirgin hecesi.
Noun
bir gazete ya da derginin kapsamına göz atmış kişiler
bir gazete ya da derginin kapsamının yöneltildiği kişiler
bir dergi ya da gazetenin okunmak üzere satıldığı ya da teslim edildiği kişiler ya da yerler
faiz dışı denge
Noun, Economics
bankanın toplam yedekleri
Noun
(US) altmışbeş yaşına gelen işçiye ödenmesi garanti edilen bir miktar para
poliçenin birinci nüshası
Noun
bir birlik veya sendikaya dahil işçilerin doğrudan doğruya ihtilaflı oldukları işverenle her türlü ilişkiyi kesmeleri
Noun
sendika üyelerinin anlaşmazlık durumunda bulundukları bir işverence üretilen malları kullanmamaları ve satın almamaları
Noun
faiz dışı bütçe dengesi
Noun, Economics
birinci basamak sağlık hizmeti
Noun, Medicine
aile hekimliği
Noun, Employment
sonucu meydana getiren neden
bir gazete ya da derginin abonman sayısı ve bayi satışlarının toplamı
transformatörde ana sargı
ana/temel renk: karıştırılınca bütün diğer renkleri veren renklerden biri.
additive/fundamental/physiological primaries: katkısal temel renkler (kırmızı, yeşil ve mavi).
subtractive/psychological primaries: eksil-temel renkler (kırmızı, sarı, yeşil, mavi, siyah ve beyaz).
painting primaries: resim temel renkleri (kırmızı, sarı ve mavi).
Noun
ana renk
Noun, Textile Industry
iptidai maddeler (ham petrol gibi önemli bir işleme tabi olmamış mallar
Noun
iptidai maddeler piyasası
devir ve temlik muamelesi
(US) devlet tahvili alıp satan yetkili menkul kıymet tüccarı
birincil dağıtım (menkul kıymetlerin ilk kez satış için piyasaya arz edilmesi
menkul değerlerin ilk kez satış için piyasaya arzedilmesi
ilköğretim
Noun, Education-Training
İlköğretim Bölümü
Noun, Education-Training
ön seçim
Noun, Politics-Intl. Relations
her koşul altında belli bir hususu en kesin olarak kanıtlayıcı kanıt
her türlü durumda belirli bir özelliği en kesin şekilde ispata yarayan delil
ciddi olmakla beraber katastrofik niteliği olmayan olaylardan ileri gelen riziko
havacılık sigortasında kullanılan bir terim olup
(US) ilkokul sınıfları
Noun
sağlık ocağı
Noun, Public Health
üst kimlik
Noun, Sociology
birincil sanayiler (doğadaki maddeleri toplayıp pazara sunmakla uğraşan sanayi
birincil sanayi (çiftçilik , balıkçılık , madencilik gibi doğada bulunan maddeleri toplayıp pazarlama
içindeki belli başlı maddeler
Noun
konuşacak kadar bilinen dil
birincil derece sorumluluk
(ormancılık) yangın gözcülüğü
(US) birinci piyasa (yeni ihraç edilmiş menkul kıymetlerin ilk olarak satıldıkları piyasa
birincil piyasa
Noun, Banking
birincil pazar
Noun, Competition Law
ön pazar
Noun, Competition Law
bir ürün ya da hizmetin en çok satıldığı alan
birincil annelik tasası
Noun, Psychoanalysis
bir siyasal partinin genel seçimlerde göstereceği adaylarını seçmek için yaptığı toplantı
sözleşmede öngörülen en önemli yükümlülük
tarım ürünlerinin alınıp satıldığı ana merkezler
Noun
birincil üretim (doğanın nimetlerinden doğrudan yarar sağlamaya yönelik üretim
bir yayımı ilk kez satın alan okurların sayısı
(AT) yüksek yatırım riski
ilkokul
Noun, Education-Training
bir yayın istasyonunca ulaşılan ana ya da merkez alan
birincil kaynak
Noun, Law
vurgu, bir sözcüğün en belirgin hecesi.
Noun
faiz dışı fazla
Noun, Economics
birçok ay ve genellikle yıllarca süren menkul kıymet değerlerinin yönü
yatılı ilköğretim bölge okulu (YİBO)
Noun, Education-Training
İlköğretim Bölümü
Noun, Education-Training