puff

English-Turkish Translation

  1. üfürük, üfleme, buhar salma, salınan buhar.
  2. puflama, buhar/üfürük sesi.
  3. hafif nefes alma/verme, dumanı ciğerlere çekme/üfleme.
  4. şiş(kinlik), kabarık(lık).
  5. pişi, puf böreği, kurabiye.
    puff paste: puf böreği hamuru.
  6. (elbise/kumaş) büzgü, kabarıklık.
  7. (saç) lüle.
  8. yorgan (genellikle kuştüyünden).
  9. pöhpöhleme, abartmalı/mübalâğalı övgü/medih.
  10. üflemek, püflemek.
  11. püfür püfür esmek.
  12. hava/buhar/duman salıvermek.
  13. puflamak, nefes nefese kalmak/solumak.
  14. (a) sigara dumanını içine çekmek, (b) (sigara/pipo/puro) içmek, tüttürmek.
  15. şişmek, kabarmak.
  16. üfleyerek söndürmek.
  17. (saç) lüle yapmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

commercial puff
aşırı değer biçme
commercial puff
ticari şişirme
cream puff
(a) içi kremalı pasta, (b)
argo korkak, kız gibi kimse, mıymıntı, pısırık, zayıf, kuvvetsiz, güçsüz.
free puff
ürünleri aşırı öven bedava reklam
powder puff
pudra ponponu.
take a puff
nefes çekmek Verb
puff adder
şişen engerek
(Bitis arietans): rahatsız edilince gövdesini şişirip tıslayan iri, kalın, zehirli Afrika engereği. Noun
puff adder
hognose Noun
puff box
pudra kutusu.
puff out/up
şişirmek, abartarak övmek.
puff pastry
milföy hamuru Noun, Food-Kitchen
puff pastry
puf böreği
puff up goods
malların fiyatını yükseltmek Verb
puff up goods
malların fiyatlarını yükseltmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database