boş zamanını okuyarak doldurmak
Verb
zamanının aşırı bir kısmını okumaya ayırmak
Verb
(iddianamenin) yüzüne okunması
Noun, Law
vaktini okuyarak geçirmek
Verb
ileri düzeydekiler için okuma parçası
Noun
(okunması gereken) temel kitaplar
okunması gereken temel kitaplar
okumayı tutkuyla sevmek
Verb
(önerge) parlamentoda üçüncü okunuşunda reddedilmek
Verb
sunuş: yasa önergesinin meclise ilk sunuluşu.
Noun
bir kanun tasarısını ikinci kez ele almak
Verb
bir konu hakkında ders takriri vermek
Verb
okumak için boş vakti olmak
Verb
tatil de okunan kitap , dergi , vb
kolay okunan sıradan kitaplar
başkalarının dudak hareketlerinden sağırların söylenen sözü anlamaları
Noun
dudak hareketlerinden söylenen sözü anlama
(kitap) sürükleyici olmak
Verb
kehanet, başkasının aklından geçenleri okuma/bilme/keşfetme, düşünceleri okuma.
Noun
mutlaka okunması gereken kitap
okumaya hevesi olmamak
Verb
(foto) yanları ters gösterilen
(foto) yanları doğru gösterilen
(parlamento) ikinci kez okuma
sessiz okuma (ilk metin ile karşılaştırmadan matbaa provasının dilbilgisi , süreklilik ve anlam açıklığı yönünden kontrolü
kürsü, rahle, kitap sehpası.
sözleşmedeki bir maddeyi okuma
bir vasiyetnamenin okunması
(Br) perakende malların etiketleri üzerindeki kodlu bilgiyi okuyup kaydeden elektronik aygıt
bir kanun tasarısını ikinci kez okumak
Verb
gazeteleri okumaya bir saat ayırmak
Verb