realize

  1. Verb iyice anlamak, kavramak, farkına varmak, farketmek, idrak etmek, gerçek/hakikat olarak görmek.
    He
    didn't realize his mistake: Hatasını farketmedi.
    I didn't realize how late it was: Ne kadar geç olduğunun farkına varmadım.
    She realizes how hard you worked: Ne kadar sıkı çalıştığını anlıyor.
  2. Verb gerçekleş(tir)mek, tahakkuk et(tir)mek, uygulamak, kuvveden fiile çık(ar)mak, hakikat yapmak/olmak, (ümit/tasavvur/plân
    vb.) icra etmek.
    He realized his intention of becoming an engineer.
  3. Verb (emlâki) satmak, satıp paraya çevirmek.
    He realized the house: Evi sattı.
  4. Verb (kâr/kazanç) sağlamak.
    The house realized a profit. He realized a profit on the house.
  5. Verb (satış vb.) para getirmek.
  6. Verb, Music notaya çevirmek.
hırslarını gerçekleştirmek Verb
mülkünü paraya çevirmek Verb
yüksek bir fiyat elde etmek Verb
bir patenti paraya çevirmek Verb
kâr yapmak Verb
proje yapmak Verb
bir planı gerçekleştirmek Verb
rehini paraya çevirmek Verb
bir rehni paraya çevirmek Verb
kâr yapmak Verb
bir projeyi gerçekleştirmek Verb
bir tasarıyı gerçekleştirmek Verb
bir yatırımı gerçekleştirmek Verb
yatırımı gerçekleştirmek Verb
yatırım yapmak Verb
aktifleri paraya çevirmek Verb
mal varlığını paraya çevirmek Verb
defter değeri üzerinden paraya çevirmek Verb
tahvilleri kısa vadede paraya çevirmek Verb
malları paraya çevirmek Verb
bir şeyden kâr sağlamak Verb
kâr etmek Verb
bir planı gerçekleştirmek Verb
güvenceyi paraya çevirmek Verb
hisse senetlerini elden çıkarmak Verb
borçlunun malını paraya çevirmek Verb
değerlendirmek Verb
Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Farkındayım ama ...
ağzından çıkanı kulağı duymamak
gerçekleri görmekten âciz