receiver

  1. Noun, Advertising alıcı
  2. tasfiye memuru
  3. tahsildar
  4. davalı malların yönetimiyle görevli kimse
  5. çalıntı malı alan kimse
  6. telefon ahizesi
  7. almaç
  8. kayyum
  9. alıcı cihaz
  10. Communication ahize
  11. kabul eden kimse
  12. yediemin
  13. Noun, Sports servisi karşılayan oyuncu
reseptör
yardımcı yeddiemin
mahkeme tarafından yardımcı olarak atanan tasfiye memuru
tasfiye memuru için başvuru
tasfiye memuru tayin etmek Verb
tasfiye memuru tayini
banka veznedarı
heterodin alıcı
radyo yayını alıcısı
aranan taraf Noun
renkli televizyon
telefonu kapamak Verb
veri alıcı Information Technology
kâr payı alan şahıs
kâr payı olan şahıs
tasfiye memuru
heterodin radyo alıcı cihazı
geliri alan
ara tasfiye memuru
telefon ahizesini kaldırmak Verb
gemi telsizlerini alan alıcı radyo
(Br) şirket tasfiye memuru
resmen tayin olunmuş sendik
müflise ait para ve cezayı kabz
muhafaza ve idare için mahkemece tayin edilen memur
şirket tasfiye memuru
iflas masası görevlisi
radyo alıcısı Noun
ahizeyı yerine koymak Verb
ahizeyi yerine koymak Verb
telefon ahizesini yerine koymak Verb
hassas radyo
telefon ahizesini kaldırmak Verb
vergi tahsildarı
(US) vergi tahsildarı
telefon ahizesi
telefon alıcısı
televizyon alıcısı
geçici tereke tenfiz memuru
tasfiye memuru tayini
radyo alıcısı
bankaca tayin edilen tasfiye memuru
(IMF) alıcı ülke
iflas halinde tayin olunan yediemin
haciz halinde atanan idareci
yediadil (mahkeme veya kişiler tarafından atanan , dava konusu malın muhafazası ile görevli kişi
kredi alan
tazminat alan şahıs
gümrük tahsildarı
konsiyater
malları teslim alan
emanetçi
çalınmış eşyayı bilerek satın alan kişi
vergi tahsildarı
karaya oturan bir gemiye bakmakla görevlendirilen memur
dava bitimine kadar ihtilaf konusu şeyler için yediemin tayin olunan kimse
tasfiye memurunun yetkisi
yediemin kefalet bonosu Noun
iflas halinde tayin olunan yedieminin teminatı
tasfiye memurunun düzenlediği senet
iflas malları için tasfiye memuru tayin etmek Verb