silahlı mukavemet
Adjective, Politics-Intl. Relations
direnç göstermeye çalışma
düşmanın direncini kırmak
Verb
bütün direnci kırmak
Verb
birinin direnme gücünü yok etmek
Verb
elektrik direnci
Noun, Physics
direnme ile karşılaşmak
Verb
yangına dayanıklılık (bir binanın yapısal yönden yangına karşı dayanıklılık ve dolayısıyla yangının yayılmasını
azaltıcı önlem derecesi
alev dayanıklılığı
Noun, Transport
kolay çözüm yolunu seçmek
Verb
sürtünme direnci
Noun, Mechanics
insülin direnci
Noun, Medicine
direnmeyle karşılaşmak
Verb
anma direnci
Noun, Transport
hiç direnme göstermemek
Verb
silahlı direnme göstermek
Verb
birinin direncini kırmak
Verb
eylemsiz, direniş, pasif mukavemet.
en önemli ve etkileyici şey
(Fr) bir öğünün baş yemeği
(askerlik) direnme noktaları
Noun
satış direnmesi (mantıklı ya da mantıksız bir satış teklifine gösterilen isteksizlik
şaft direnci, sürtünme direnci
Noun, Mechanics
kayma direnci, kayma mukavemeti, kayma dayanımı
Noun, Mechanics
(piyasa) güçlü direniş göstermek
Verb
uç direnci
Noun, Construction
uç direnci
Noun, Construction
düşmanın direncini kırmak
Verb
direniş hareketi
Noun, Politics-Intl. Relations
halkta direniş yaratmak
Verb
düşmanın ilerlemesi karşısında direnme göstermemek
Verb
mukavemetçi
Noun, Politics-Intl. Relations
bir saldırıya inatla direnme
düşmana karşı büyük direnç göstermek
Verb
esas yemek, bir yemekte yenilenlerin en önemlisi.
Noun
öz, esas, temel, dayanak, (bir grup veya dizideki) başlıca/en önemli olay/madde.
Noun