resort

  1. Transitive Verb (kâğıtları/kartları vb.) dizmek, sıralamak, sıraya koymak, destelemek, seçip ayırmak.
  2. Intransitive Verb (son çare olarak) başvurmak, medet ummak, müracaat etmek.
    I had to resort to force: Kuvvete başvurmak
    zorunda kaldım.
    to resort to war. She resorted to stealing when she had no more money.
  3. Intransitive Verb sık sık gitmek, ziyaret etmek, uğramak.
  4. Noun mesire, gezinti/dinlenme yeri, sık sık gidilen yer, halkın sık sık gittiği yer.
    a mountain resort
    .
    summer resort: yazlık, sayfiye.
    health resort: dinlenme yeri.
    seaside resort: deniz kenarında sayfiye yeri.
  5. Noun merci, başvurulacak/sığınacak yer.
    last resort: son merci.
    a court of last resort.
  6. Noun çare.
    This is the only resort: Tek çare budur.
  7. Noun yardımına başvurulan kimse.
amacına ulaşmak için hilelere başvurmak Verb
kendi koşulları ile borç vermeye hazır olmak Verb
son çare olarak, hiç olmazsa.
In the last resort we can always swim back.
kongre mahalli
en son temyiz mercii olan veya kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyen mahkeme
kalabalık sayfiye yeri
gözde sayfiye yeri
en son olarak başvurulabilen ve kararlarına karşı başka mercide itiraz olunamayan merci
nihai merci
kumarhane
ılıca
içmeler
kaplıca
sayfiye yeri
son çare olarak, hiç olmazsa.
In the last resort we can always swim back.
aleyhinde bir üst mahkemeye başvurulamayan karar veya yüküm
aleyhinde bir üst mahkemeye başvurulmayan hüküm kmü
aleyhinde bir üst mahkemeye başvurulmayan karar
son merci
sığınak
son çare
son müracaat yeri
nihai kredi mercii Noun, Banking
lüks sayfiye yeri
lüks dinlenme yeri
dağlık bir bölgede turistik kolaylıklar ve hizmetler sağlayan ticari tesis
dağ tatil beldesi Noun
çıplaklar kampı Noun
çıplaklar kampı Noun
deniz kıyısı oteli
kaplıca
içmeler
kaplıca gibi sağlık merkezinde kalma
sayfiye
son merci I
kış dinlenme yeri
kış sporları merkezi
kış tedavi merkezi
kış sporları merkezi
başvurmadan
kaplıca veya içmeler gibi tedavi amacıyla gidilen tesisler Noun
kapısını çalmak Verb
sapmak Verb
mahkemeye başvurmak Verb
bir fona el atmak Verb
bir doktora başvurmak Verb
bir çareye başvurmak Verb
bir hana gitmek Verb
hakeme müracaat etmek Verb
hakeme başvurmak Verb
mahkemeye başvurma
mahkemeye başvurmak Verb
kararsızlık göstermek Verb
her çareye başvurmak Verb
çarelere başvurmak Verb
kaba kuvvete başvurmak Verb
kaba kuvvete başvurma
enflasyona sığınmak Verb
başka avukatlara danışmak Verb
reklama başvurmak Verb
kefalete başvurmak Verb
kaplıcalara gitmek Verb
savaşa başvurmak Verb
tatil kasabası Noun
başvurmak, medet ummak.
kuvvete başvurmak Verb
kanuni yola başvurulmadan satılmış
başvurmadan, tevessül etmeden.
without resort to compulsion: zora baş vurmadan.