roost

  1. Noun tünek, kuşların/kümes hayvanlarının gecelediği yer.
    at roost: tünemiş.
    go to roost: tünemek.
  2. Noun (içinde tünekler bulunan) kümes/kafes.
  3. Noun otel, motel, kulüp gibi istirahat/ikamet/toplantı.
  4. Noun tünemiş kuşlar/tavuklar, yeri.
  5. Intransitive Verb tünemek.
  6. Intransitive Verb (bir yerde) geceyi geçirmek, konaklamak.
(bir kimse) ettiğini bulur, lâyık olduğu cezaya ergeç çarpılır.
His chickens finally came home to
roost: Sonunda ettiğini (lâyık olduğu cezayı) buldu.
His cruelty will come home to roost some day: Günün birinde ettiği zulümlerin cezasını çekecek.
(eylem) geri tepmek, kendi başına patlamak, ettiğini bulmak.
Evil deeds come home to roost: İnsan ettiğini bulur.
emretmek, tahakküm etmek, sözünü geçirmek, yönetmek, baş/hâkim olmak.