Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
rust
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
pas rengi
Noun
rust iron
ile ayni anlama gelir. pas, demir pası.
Noun
oksit, madenler üzerinde oluşan ince oksit tabakası.
Noun
şahsiyeti körleştiren, enerji ve azmi zayıflatan herhangi bir durum/koşul.
The rust of idleness.
Noun
(bitkilerde) (a) ekin pası, kınacık, pas hastalığı:
Uredinales
sınıfından mantarların sebep olduğu
hastalık, (b)
rust fungus
ile ayni anlama gelir. kınacık mantarı: bu hastalığı yapan mantar.
Noun
pas rengi, kırmızı-sarı, kızıl-kahverengi.
Verb
paslan(dır)mak, pas tutmak, oksitle(n)mek.
Iron rusts.
Verb
köhneleşmek, eskimek, tembelleşmek, kullanmaya kullanmaya hüner/bilgi/ustalık ve maharetini yitirmek.
To allow one's powers to rust . Don't let your mind rust during vacation.
Verb
pas rengini almak, pas renginde olmak, pas rengi vermek.
The leaves slowly rusted.
Verb
kınacık/pas hastalığına tutulmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
black rust
kara kınacık:
Puccinia
mantarlarının sebep olduğu çeşitli bitki hastalıklarından biri.
blister rust
paslı kabarcık: bitkilerde
Cronartium
türü mantarların sebep olduğu, dallarda pas rengi kabarcıklar
şeklinde görülen bir hastalık.
cause something to rust
paslatmak
Verb
crown rust
yaprak pası: yulaf ve çayır yapraklarında
Puccinia coronata
küfünün sebep olduğu hastalık.
Noun
grain rust
tahıl pası, hububata ârız olan bir hastalık.
iron rust
pas, demir pası.
leaf rust
yaprak pası: hububat yapraklarında
Puccinia
türü mantarların sebep olduğu hastalık.
Noun
wheat rust
buğday pası, sürme hastalığı.
rust iron
rust
ile ayni anlama gelir. pas, demir pası.
rust prevention
pas önleme
scrape the paint or rust off (a surface
raspa etmek
Verb
scrape the paint or rust off a surface
raspalamak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
İbni Rüşt
Averroes
Noun, Names
İbn-i Rüşt
Averroes
Noun, Names
kazai rüşt
majority by a court decision
rüşt
age of maturity
rüşt
majority
Noun, Law
rüşt
majority of a person
rüşt
man of estate
rüşt çağı
age of consent
rüşt yapı (yirmi bir yaş
full age
rüşt yaşı
lawful age
rüşt yaşı
legal age
rüşt yaşı
age of majority
rüşt yaşı
age of capacity
rüşt yaşından önceki çağ
infancy status
Turkish-English phrases from Zargan's own database
rüşt
Doğru yolu ... yolda gitme
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.