safeguard

English-Turkish Translation

  1. Noun, Economics korunma
  2. koruma, himaye, güvence sağlama.
  3. teminat, garanti, koruyucu şey.
  4. önlem, tedbir, ihtiyat tedbiri.
    A new law containing safeguards against the misuse of government power.
  5. koruyucu, muhafız.
  6. serbest/emniyetli geçiş izni.
  7. korumak, güvence/teminat altına almak, muhafaza/himaye/garanti etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

safeguard one's interests
menfaatlerini korumak Verb
safeguard against losses
zararına karşı korumak Verb
safeguard against losses
zarar ziyana karşı teminat sağlamak Verb
safeguard an industry
bir sanayi dalı için gümrük koruması sağlamak Verb
safeguard an industry
bir sanayi için gümrük koruması sağlamak Verb
safeguard investigation
korunma önlemi soruşturması Noun, Economics
safeguard measure
korunma önlemi Noun, Economics
safeguard measures
korunma önlemleri Noun
safeguard oneself
korunmak Verb
safeguard proceeding
korunma önlemi soruşturması Noun, Economics
safeguard sb's interests
birinin menfaatlerini korumak Verb
safeguard the continuity of employment
istihdamın devamlılığını korumak Verb
to safeguard the interests of the Community
Topluluk çıkarlarının korunması
Department of Surveillance and Safeguard Measures on Textiles
Tekstil Gözetim ve Korunma Önlemleri Dairesi Noun, Organizations
Department of Surveillance, Safeguard, Quota and Tariff Quota
Gözetim, Korunma, Kota ve Tarife Kontenjanı Dairesi Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database