sahit

Turkish-English Phrases

amme şahidi
witness for the prosecution
âmme şahidi
state's witness
âmme şahidi
prosecuting witness
davalı şahidi
defense witness
görgü şahidi
eyewitness Noun
bir senede imza atan şahit
attesting witness
kulak şahit
ear witness
mahkemeye şahitlik yapmaya gelmeyen şahit
defaulting witness
şahit
witness
şahit
instrument of evidence
şahit
attestant
şahit
attestor
şahit
testifier
şahit
attest
şahit
witnesser
şahit celbi için mahkemece çıkarılan müzekkere
subpoena of witness
şahit kürsüsü
witness box
şahit numune
witness sample
şahit olarak çağırmak
to call someone as a witness Verb
şahit olmak
to witness Verb
teyid edici şahit
attesting witness
yalancı şahit
false witness
yeminli şahit
sworn witness
yeminli şahit
witness under oath
Turkish-English phrases from Zargan's own database

şahit
Bir şeyin ... gören kimse