secret

  1. Adjective gizli kapaklı
  2. Adjective gizli, saklı, hafi, mektum.
    secret negotiations between Germany and Italy. a secret password. the
    secret police. a secret hiding place. a secret drawer.
  3. Adjective mahrem.
    a secret confession.
  4. Adjective anlaşılmaz, esrarengiz, muammalı, esrarlı.
    secret rites.
  5. Adjective ketum, sır vermez, ağzı sıkı.
    He's rather secret about his private affairs.
  6. Noun sır, gizli/mahrem şey.
  7. Noun esrar, muamma, anlaşılmaz şey.
    the secrets of the nature.
bankacılık sırları Noun, Civil Law
kalbindeki bir sırrı açığa vurmak Verb
dostlarına bir sırrı açıklamak Verb
kalbinde bir sır saklamak Verb
ailesinden bir şey saklamak Verb
bir sırrı açığa vurmak Verb
herkesçe bilinen sır.
ağzından sır kaçırmak Verb
sır ele vermek Verb
ifşa etmek Verb
iş sırrı
Kozmik Sır Noun, Military
bir sırrı ifşa etmek Verb
bir sırrın ifşası Noun
bir sırrı ortaya çıkarmak Verb
bir sırrı elde etmek Verb
bir sırrı ifşa etmek Verb
sonunda bana açıldı
anlaşılması olanaksız sır
sırra vakıf.
gizlice, gizli olarak, el altından.
Plans made in secret.
sanayii sırrı
sanayi sırrı
birine bir sır vermek Verb
sır saklamak.
sır saklamak.
You may keep your things here. Verb
kapalı üstü geçmek Verb
gizli tutmak Verb
sır saklama
bir sır rı açıklamak Verb
birini sırdaş etmek Verb
sırrı birine söylemek.
üretim sırrı
devlet sırrı
devlet sırrı
açık sır: sır olması gereken fakat herkesin bildiği şey. Noun
bir sırrı casusla meydana çıkarmak Verb
bir sırrı anlamak Verb
meslek sırrı
sırrı açıklamak Verb
bir sırrı açıklamak Verb
devlet sırrı
bir sırrı ifşa etmek Verb
bir sırrı açığa vurmak Verb
birine bir sır tevdi etmek Verb
bir şeyi mahrem olarak söylemek.
çok gizli
meslek sırrı
gizli üretim süreci
sırdaş hesap
gizli hesap
gizli reklâm
casus, gizli ajan.
gizli anlaşma
gizli ittifak
gizli toplantı
kapalı oylama
gizli oy Noun, Politics-Intl. Relations
gizli oylama Noun
gizli bilgi
gizli şifre
gizli yazı
gizli şart
şifre
(temsilci) gizli komisyon
yasak ek komisyon
gizli kurul
(Br) gizli kurul
(Fr) gizliliği olmayan bir sır
herkesçe bilinen bir sır
gizli tutuklama merkezi
gizli diplomatlık
gizli diplomasi
gizli belge
gizli çekmece
gizli giriş
örtülü ödenek Noun
parlamentonun gizli kurulu
gizli bilgi
istihbarat
gizli haberalma servisi
gizli soruşturmacı Noun, Law
(satıcı) kayd-ı ihtirazi Noun
gizli evlilik
gizli toplantı
gizli fköler Noun
gizli müzakereler Noun
devlet sırrı
başarının sırrı
devletin gizli belgeleri Noun, Politics-Intl. Relations
gizli görevli
gizli emir
gizli örgüt
gizli pakt
gizli antlaşma
gizli evrak
gizli ortak
komanditer ortak (bir ortaklığın sadece para yatıran ortağı
gizli ortaklık
gizli patent
gizli kâr
gizli polis
gizli polis taşkilâtı.
gizli süreç
gizli kâr
gizli protokol
gizli ihtiyat
gizli rezervler Noun
saklı yedeklerler için kullanılan başka bir terim
gizgi yedekler Noun
hafiye teşkilâtı.
secret service man: hafiye.
gizli oturum
gizli celse
gizli işaret
gizli cemiyet.
gizli yayın cihazı
gizli verici
gizli antlaşma
gizli anlaşma
gizli oy
gizli oylama
gizlenmek Verb
saklanmak Verb
saklanılmak Verb
gizli oyla Adverb
maksadı gütmek Verb
tatlı sözlerle kandırarak bir şeyler elde etmek Verb
birine bir sır tevdi etmek Verb
göreve ilişkin sırrın açıklanması Noun, Law
basına gizli bilgi açıklamak Verb
Sana bir sır vereyim mi?
birine bir sır tevdi etmek Verb
bir şeyin sır rını keşfetmek Verb
düşman planları hakkında gizli bilgi sahibi olmak Verb
gizli nedenler yüzünden
gizli bir derneğe alınmış kimse
birini gizli bir derneğe üye yapmak Verb
gizli gizli mektuplaşmak Verb
gizli gizli mektuplaşmak Verb
biriyle gizlice yazışmak Verb
sır olarak saklamak Verb
gizli saiklerle harekete geçen
gizli saiklerle harekete gelen
gizli bilgileri açıklama yasağı Noun, Competition Law
gizli bilgileri kullanma yasağı Noun, Competition Law
birinden bir sır öğrenmek Verb
birinden bir sır öğrenmek Verb
son derece gizli muameleye tabi tutulmak Verb
…'in püf noktası Noun
gizli oylama
ASALA Proper Name, Organizations