gölgesinden korkmak, çok korkak/ödlek olmak.
beyhude kendini üzmek /harap etmek.
iğne iplik haline gelmek
Verb
gölge vurmasını sağlamak
Verb
saat 5 gölgesi: akşama doğru erkeklerin hafifçe uzayan traşının çehreye verdiği gölge.
göze batmadan yaşamak
Verb
bir şeyi gölgeye itmek
Verb
boş hayal peşinde koşmak
Verb
(İngiliz parlamentosunda) gölge kabine, iktidara gelince bakan olacak muhalefet milletvekilleri.
kayıtdışı ekonomi
Noun, Economics
savaş ihtiyaçları için plânlanmış fabrika.
Şüphenin Gölgesi
Proper Name, Cinema
(gizli haber alma servisi) gölge örgüt
hayal oyunu, Karagöz vb. gibi perde üzerine gölge düşürülerek oynanan oyun.
hayal oyunu, Karagöz vb. gibi perde üzerine gölge düşürülerek oynanan oyun.
(Br) gölge kabinenin görev çevresi
bir malın gerçek marjinal fiyatı
gölge fiyat (arz ve talebin eşit olması durumunda ortaya çıkacak fiyat
hayal oyunu, Karagöz vb. gibi perde üzerine gölge düşürülerek oynanan oyun.
hayal oyunu, Karagöz vb. gibi perde üzerine gölge düşürülerek oynanan oyun.
hiç kuşkusuz/şüphesiz, kesinlikle, şüphe yok ki.
bir şey üzerine gölge düşürmek
Verb
birşeyin umudunu azaltmak
Verb
birşey üzerine gölge düşürmek
Verb
...'e gölge düşürmek
Verb
! Allah feyzini daim etsin/gölgeni üstünden eksiltmesin.