Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
sorry
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
üzgün, müteessir, kederli, hüzünlü, gamlı.
I'm sorry to say that our efforts have failed
: Üzülerek
söyleyeyim ki gayretlerimiz boşa gitti.
I'm sorry to hear your bad news
: Acı haber(niz)i duyunca çok üzüldüm.
Adjective
üzücü, elemli, kasvetli.
Adjective
pişman, nadim.
I'm sorry I ever came here, I wish I'd stay at home
: Buraya geldiğime pişman oldum,
keşke evde kalsaydım.
He was sorry he hadn't done his lessons
: Derslerini yapmadığına pişman oldu.
Adjective
acı, müessif.
be sorry about sth
.: bir şeye acımak.
Adjective
zavallı, işe yaramaz, değersiz, fena, kötü.
a sorry exhibit
: berbat bir sergi.
a sorry horse
:
işe yaramaz bir at.
He made sorry spectacle of himself
: Kendini rezil etti.
Adjective
(ünlem olarak) (a) maalesef, affedersiniz, özür dilerim.
Sorry! You can't come in!
Maalesef içeri
giremezsiniz! (b)
Brit.
efendim?
“I'm cold.” “Sorry?” “I said I'm cold.”
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
I'm sorry to hear that.
Başınız sağolsun.
Sentence, Idioms
I'm sorry to hear that.
Başın sağolsun.
Sentence, Idioms
I'm sorry.
Başınız sağolsun.
Sentence, Idioms
I'm sorry.
Başın sağolsun.
Sentence, Idioms
be sorry
üzülmek, özür dilemek, teessüf etmek, pişman olmak.
I'm sorry
: özür dilerim, affedersiniz, üzgünüm,
maalesef, yazık ki.
You'll be sorry for this
: Buna pişman olacaksın(ız).
pardon me ! excuse me ! I am sorry
af buyurunuz !
pardon me ! excuse me ! sorry
affedersiniz
say you're sorry
af dilemek
Verb
say you're sorry
üzgün olduğunu söylemek
Verb
say you're sorry
özür dilemek
Verb
Sorry I couldn't make it yesterday.
Dün gelemediğim için özür dilerim.
sorry state
üzücü durum
sorry state
ibretlik durum
sorry state
berbat durum
a sorry excuse
sudan bahane, saçma mazeret.
be in a sorry state
ibretlik bir durumda olmak
Verb
be in as sorry state
üzücü bir durumda olmak
Verb
be in as sorry state
berbat bir durumda olmak
Verb
be sorry (about
teessüf etmek
Verb
be sorry stuff
sefil biri olmak
Verb
be/feel sorry for
acımak.
I feel sorry for him
: Ona acıyorum.
I feel sorry for whoever marries her!
Onunla
evlenecek olana acırım (evlenecek olanın vay haline!).
He's very sorry for himself
: Halinden şikâyetçi.
cut a sorry figure
rezil olmak, yüzüne gözüne bulaştırmak.
feel sorry for oneself
kendine acımak
Verb
I am sorry on his behalf
onun adına üzüldüm
I am sorry to say
maalesef
I am sorry.
Özür dilerim.
I'm sorry.
Üzgünüm.
I'm sorry.
Özür dilerim.
I'm sorry.
Pardon.
I'm sorry?
Ne dedin?
I'm sorry?
Nasıl?
I'm sorry?
Efendim?
I'm sorry?
Pardon?
I'm sorry?
Anlamadım?
involve someone in a sorry business
birini kötü bir işe karıştırmak
Verb
to be sorry stuff
pısırık
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.