statute

  1. statü
  2. Law yasa, kanun, tüzük, nizam, yönetmelik, talimat, kural, kaide.
  3. emir, hüküm.
  4. milletlerarası anlaşma/muahede eki.
  5. yasal, kanunî, kurallara uygun.
sınır aşan yargı yetkisi Noun, International Law
statüye göre
yasak koymayan kanun
nelerin yapılması gerektiğini gösteren kanun
müspet bir emir veya yükümlülük yükleyen
tahkim kuralı
kanunen geçersiz olmak Verb
çerçeve kanunu
medeni kanun
ceza kanunu
yorumlamak amacıyla çıkarılan kanun
icra kanunu
teşrii tefsir
bir kanunun anlamını açıklamak Verb
nizamname
kanun hükümleri Noun
kanun tasarısı
(US) kanun yapma hakkını geçici olarak icra kuvvetine devreden yetki kanunu
kanunun ruhu
şerh kanunu
daha önceki bir kanunun anlamını yorumlayan kanun
yorum kanunu
tefsir kanunu
herkesi bağlayan kanun
vasiyetle tayin edilen vasi
(US) gelir vergisi kanunu
(US) adli tasfiye emri
kanun gereği sorumluluk
yerel statü
amir kanun
moratoryum kanunu
yasaklama kanunu
yasak hükmünü içeren yasa
içtinap yükümlülüğünü yükleyen yasa
bir kanunun hedefi
bir kanun geçirmek Verb
ceza kanunu
cezai hüküm içeren kanun
süresiz kanun
geçerliği sınırlamayan kanun
personelin statüsü
iç tüzük
özel kişiler için çıkarılan kanun
kanunda öngörülmüştür
herkesi bağlayıcı kanun
cezalandırıcı kanun
ceza kanunu
kanuna uygun olarak
ayni statü
başka kanunların uygulanmasına ilişkin kanun
talimatname
denetleme statüsü
bir kanunun geçmişe şamil olması
bir kanunu yeniden gözden geçirmek Verb
kanunun başlığı
bir yönergenin hükümlerini yerine getirmek Verb
bir kanunu kaldırmak Verb
özel statü
kanunu iptal etmek Verb, Law
geçici kanun
anayasaya aykırı kanun Noun, Law
üniversite statüsü
üniversite kanunu
onaylama kanunu
bir kanunun anayasaya uygunluğu
kanun kitabı.
yazılı/geçerli/mer'î kanun.
yazılı kanun.
kanuni tedbir
mile ile ayni anlama gelir. mil, 1609.35 metre (= 5280 ayak = 1760 yarda)lık uzunluk ölçü birimi.
iflas durumu
yasal geçerlilik kazanabilmesi için
bazı sözleşmelerin yazılı yapılmasını zorunlu kılan yasa
satış sözleşmesinde olduğu gibi
hürriyet abidesi Noun
zamanaşımı ihtilâfı
zaman aşımı yasası: yasal bir işlemin yapılması gereken sürenin sınırını belirten yasa. laches.
zamanaşımı Noun, Law
azınlıklar statüsü
(Br) kartel kanunu
Avrupa Konseyinin Statüsü Noun, International Law
Lahey Konferans Statüsü Noun, International Law
Uluslararası Adalet Divanı Statüsü Noun, International Law
zamanaşımına uğramış
zaman aşımı kanununu uygulamak Verb
bir borcu zamanaşımı yüzünden silmek Verb
bir borcu zamanaşımına uğratmak Verb
zaman aşımıyla hakkın düşmesi
zaman aşımına uğramış
zamanaşımı ile silinmek Verb
zamanaşımına uğramak Verb, Law
zamanaşımına uğramak Verb, Law
zamanaşımına uğramış alacak (borç
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
zamanaşımı vadesine ara verme
iflasını açıklamak Verb
zamanaşımı defisinde bulunmak Verb
zamanaşımının başlaması
zamanaşımı kanununa itiraz etmek Verb
bir davayı zamanaşımının dışına çıkarmak Verb
zaman aşımını inkıtaa uğratmak Verb
zaman aşımını uygulamaktan feragat etmek Verb
zamanaşımı kanunundan feragat