stop gap

  1. yedek
  2. derme çatma düzen
  3. idarei maslahat
geçici çözüm Noun
geçici (önlem/araç/tedbir/çare), eğreti (olarak kullanılan şey), yasak savma.
geçici yardım
köprü kredisi
eksikliği/noksanı tamamlamak, boşluğu doldurmak, noksanı gidermek/telâfi etmek, ayrılığı/ihtilâfı gidermek.

to close the gap between two points of view: iki zıt fikri uyuşturmak, aralarını bulmak.
bir boşluğu doldurmak Verb