stow

  1. Transitive Verb istif etmek, üstüste yerleştirmek.
    We stowed all the boxes in the attic.
  2. Transitive Verb (ambar, oda vb.) içine alabilmek/sığdırmak, istiap etmek.
  3. Transitive Verb durdurmak, son vermek.
    stow the talk! Sus! Sesini kes!
  4. Transitive Verb kırpmak, kesmek, budamak, kırparak düzeltmek.
bir sandığa tıka basa giysi doldurmak Verb
bir vagona yüklemek Verb
vagona yükleme yapmak Verb
vagona yükleme yapmak Verb
(a) saklamak, (b) ambara yerleştirmek, (c) kaçak seyahat etnek için vapur/uçak içinde saklanmak.
yükü geminin ambarına istif etmek Verb
yükü istif etmek Verb
dur
kes
sesini çıkartma
öteberiyi tavan arasına kaldırmak Verb