struck

  1. (bkz: strike )
    (geç.z.&s.f.).
  2. grev yüzünden kapalı (fabrika, iş yeri vb.).
vurulmak Verb
felakete uğramış
çılgın
aktörlük hevesine kapılmış
davacı ve davalı avukatlarının onayladıkları jüri heyeti.
silme ölçü (hububat).
vurgun
grev durumundaki işletme
yapışık
birden şaşkına dönmek Verb
nazara gelmek Noun
yıldırım çarpmak Verb
birşeyden etkilenmek Verb
birşeyi fark etmek Verb
birşeyi anlamak Verb
birşeyin ayırdına varmak Verb
nazara gelmek Noun
kalakalmak Verb
dili tutulmak Verb
söz söyleyemez olmak Verb
listeden çıkarılmak Verb
meslekten ihraç edilmek Verb
(Br) avukatlık listesinden silinmek Verb
birini çok beğenmek Verb
birinden çok hoşlanmak Verb
birinin iyi olduğunu düşünmek Verb
birşeyden çok hoşlanmak Verb
birşeyin çok iyi olduğunu düşünmek Verb
birşeyi çok beğenmek Verb
dehşete kapılmak Verb
korkuya kapılmak Verb
çok şaşırmak, şaşırıp kalmak, hayretten küçük dilini yutmak.
I was struck all of a heap: Şaşırıp kaldım.
fabrika bir ay grev deydi