struck

be struck

vurulmak Fiil

disaster struck

felakete uğramış

moon struck

deli

moon struck

çılgın

stage struck

aktörlük hevesine kapılmış

struck by an accident

kazazede

struck jury

davacı ve davalı avukatlarının onayladıkları jüri heyeti.

struck measure

silme ölçü (hububat).

struck on

vurgun

struck shop

grev durumundaki işletme

struck together

yapışık

be struck all of a heap

birden şaşkına dönmek Fiil

be struck by an evil eye

nazara gelmek İsim

be struck by lightning

yıldırım çarpmak Fiil

be struck by something

birşeyden etkilenmek Fiil

be struck by something

birşeyi fark etmek Fiil

be struck by something

birşeyi anlamak Fiil

be struck by something

birşeyin ayırdına varmak Fiil

be struck by the evil eye

nazara gelmek İsim

be struck dumb

kalakalmak Fiil

be struck dumb

dili tutulmak Fiil

be struck dumb

söz söyleyemez olmak Fiil

be struck from the list

listeden çıkarılmak Fiil

be struck off

meslekten ihraç edilmek Fiil

be struck off the roll

(Br) avukatlık listesinden silinmek Fiil

be struck on someone

birini çok beğenmek Fiil

be struck on someone

birinden çok hoşlanmak Fiil

be struck on someone

birinin iyi olduğunu düşünmek Fiil

be struck on something

birşeyden çok hoşlanmak Fiil

be struck on something

birşeyin çok iyi olduğunu düşünmek Fiil

be struck on something

birşeyi çok beğenmek Fiil

be struck with horror

dehşete kapılmak Fiil

be struck with terror

korkuya kapılmak Fiil

be struck/knocked all of a heap

çok şaşırmak, şaşırıp kalmak, hayretten küçük dilini yutmak.
I was struck all of a heap: Şaşırıp kaldım.

the plant was struck for a month

fabrika bir ay grev deydi