substantiate

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb kanıtlamak, ispatlamak, ispat etmek.
    It was the one piece of evidence that could substantiate my claim.
  2. Transitive Verb gerçeklemek, doğru olduğunu göstermek/ispat etmek.
    Can you substantiate your story?
  3. Transitive Verb gerçekleş(ti)rmek.
  4. Transitive Verb kuvvetlendirmek, takviye etmek, sağlamlaştırmak.
    to substantiate a friendship.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

substantiate one's opinion by facts
fikrini gerçeklerle desteklemek Verb
substantiate one's statement with documents
ifadesini belgelemek Verb
unsubstantiated
delilsiz Adjective
substantiate a charge
bir suçlamayı kanıtlarla desteklemek Verb
substantiate a charge
bir suçlamayı kanıtlamak Verb
substantiate a claim
bir iddiayı kanıtlamak Verb
substantiate a statement
bir beyanı kanıtlamak Verb
substantiate an action
bir davayı kanıtlamak Verb
substantiate claim
bir talebi doğrulamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database