sweat

  1. terlemek, ter dökmek.
  2. ter gibi madde ifraz etmek.
  3. nemlenmek, rutubetlenmek.
  4. (nem/rutubet) yoğuşmak.
  5. (sıkıntıdan/ağır işten) bunalmak, ter içinde kalmak, ecel teri dökmek.
    He shall sweat for it: Ona pişman olacak.
  6. (tütün yaprağı) mayalan(dır)mak.
    to sweat tobacco leaves.
  7. terletmek, ter döktürmek.
  8. sweat out/off: terleyerek atmak/kurtulmak, zayıflamak, kilo kaybetmek.
  9. ter ile ıslatmak.
  10. güçlükle/çok sıkı çalışarak kazanmak.
  11. ağır iş göstermek, ağır iş altında ezmek.
  12. çok az ücretle fazla çalıştırmak.
  13. Metallurgy alaşımı ısıtarak bileşenlerinden ayırmak.
  14. lehimi ısıtarak ergitmek.
  15. madenleri kaynak yapmak.
  16. (altın parayı vb.) kazıyarak maden çalmak.
  17. suçunu itiraf ettirmek için işkence yapmak.
  18. başarmak için çok sıkı çalışmak.
  19. ter, terleme, ter dökme.
    by the sweat of one's brow: alın teriyle.
  20. terletme, terleterek tedavi etme.
  21. yüzeyde toplanan nem, rutubet.
  22. endişe, sabırsızlık.
    be in a sweat: (a) terlemek, ter içinde kalmak, (b) endişelenmek,
    argo etekleri tutuşmak.
  23. atı talim için koşturma.
    to give a horse a sweat: ata talim yaptırmak.
alın teriyle, çalışıp çabalayarak.
He makes his living by the sweat of his brow.
alnının teriyle yaşamak Verb
alnının teriyle para kazanmak Verb
aşırı çalışmak Verb
çok çalışmak Verb
kan ter içinde
ter basmak Verb
soğuk ter. Noun
terletmek Verb
çok kolay, işten bile değil, mesele yok, vız gelir.
deneyimli kişi
çoğunlukla asker olan deneymli kişi
ter atmak Verb
terlemek Verb
(a) sonuna kadar dayanmak, tahammül etmek, (b) gayretle çalışmak, sebat edip bitirmek/başarmak.
pratisyen hekimi çok çalıştırarak istismar etmek Verb
ter bandı
ter arısı
(Halictidae) : terleyenlere musallat olan arı. Noun
(a) pek çok çalışmak, büyük baskı altında olmak, imanı gevremek, anası ağlamak, canına okunmak, (b) ecel
terleri dökmek, büyük endişe/üzüntü/korku içinde olmak.
He was sweating blood while she was in the operating room.
(a) çok sıkı çalışmak, ter dökmek.
He sweated blood to finish his project on time. (b) ecel teri
dökmek, üzüntü ve endişe ile beklemek.
The engine of the airplane stopped and the pilot sweated blood as he glided to a safe landing.
ambarda olan terlemeden doğan hasar
alınteri payı (şirkete para yerine emek koyan tarafın aldığı hisse)
ter bezi/guddesi. Noun
ter atmak Verb
güçlük baskı vb ya rağmen direnmek Verb
kaygı beklemek Verb
dar jimnastik pantolonu. Noun
su gibi terlemek Verb
eşofman. Noun
(US) endişeyle beklemek Verb
eşofman Noun, Textile Industry
Çok da kafana takma.
Boşver.
Çok da kafaya takma.
Dert etme.
Fazla kafana takma.
Fazla kafaya takma.
Çok fazla uğraşma.
O kadar kasma.